Kâbus bitmiyor ki... Maç öncesi "Bitsin artık şu çile" dedik ama biz söyledik, biz dinledik. Kadıköy yine G.Saray'a kâbus oldu. Derbi öncesi tahminim gollü beraberlikti, gazetemde de 2-2 seçeneğini işaretlemiştim. Taraflı-tarafsız herkesin "Ligin en iyi futbolunu G.Saray oynuyor" yorumu ışığında sarı-kırmızılıların hiç olmazsa bu kez Kadıköy'de yenilmeyeceği inancını taşıyordum. İki takım arasındaki kalite farkı ortadaydı ve bu tartışılmazdı. Ama yine de G.Saray'ın bu kadar basit goller yiyerek ezeli rakibi önünde dize gelmesi inanılmazdı. Maç öncesi G.Saray adına en büyük sürpriz tansiyonu düşen Song'un sağlık sorunu nedeniyle kadrodan çıkarılmasıydı. Yerine forma giyen Emre ise ligin 7'nci haftasında oynanan Trabzon maçından bu yana forma giymemişti. Tercih riskti, Emre de sahada da riskli işler yaptı. 7'nci dakikada Mondragon'u kontrpiyede bırakan ters vuruşu G.Saraylıların yüreklerini ağızlarına getirdi. Hemen sonrasında Arda'nın Ümit'e aktardığı, Ümit'in de değerlendiremediği pozisyon sarı-kırmızılılar adına kaçan önemli bir fırsattı.
Nerede o övülen taraftar G.Saray gitti gol bulamadı, F.Bahçe ise üst üste iki kez Alex ve Kezman'la sağlam gelip, maçı bir anda 2-0'a getirdi. Gerets'in 2. yarıya Necati ve Sabri ile başlaması doğruydu. G.Saray ilk yarıda yaptığı hücum sayısını ikinci yarının ilk 15 dakikasında 10'a katladı. Ümit Karan'ın golü Cimbom'u beraberlik adına ümitlendirdi. Fenerbahçe erken dinlenmeye geçtiği için G.Saray son yarım saati rakip kale önünde geçirdi. Çok pozisyon yakaladı, son vuruş beceriksizliği skoru belirledi. Önder'in pozisyonuna penaltı verilmemesi ise G.Saray adına büyük şanssızlıktı. F.Bahçeli yöneticiler dün tam bir hayal kırıklığı yaşadı. O övülen taraftarlar takımları 2-0 öndeyken Mondragon'un kafasına yanıcı madde ve pet şişe attılar. Takımları öndeyken Gerets'in alnı da kanlar içindeydi. Gözleri öylesine dönmüştü ki futbolcuları Tuncay bile bu şişelerden nasibini aldı. Galibiyete bence gölge düştü.
