Deniz bitti mi? Bursa'daki eski dostların hesaplaşmasında evsahibi kazandı. Ancak evsahibi takımın muhteşem ama öfkeli taraftarı güzel dostluğu unutmuş olacak ki, yıllarca kendisine çiçek veren, dost bilen ve kolkola girerek "Anadolu" diye basbas bağıran bordo-mavili renklere "kümeye" diye bağırdı. Ben şahsen bu hoş olmayan bağrışı hiç mi hiç beğenmedim. Gerçek dost kara günde belli olur. Maçlar gelip geçer, dostluklar sürekli olmalı. Futbol sahalarında intikama yer olmamalı. Maça gelelim... Çökmüş Trabzonspor'u erken gelen gol dağıttı. Bursaspor, ilk 45 dakika rakibinden üstündü. Daha derli toplu oynadı ve az hata yaptı. İlk yarıda evsahibi 4-4-2, konuk takım 4-5-1 oynadı. Konuk takım ikinci 45 dakikada 4-4-2'ye döndü. Bordo-mavili takımın sol kanadında öyle bir koridor vardı ki, De Sauza orada milli oldu. 2 gol de birbirinin kopyesi idi. Murat seyretti, dağınık savunma 2 gol yedi. Yeşil-beyazlılarda ileride Sinan ile Burak, acemi savunma arasında biraz becerikli olsalardı, ilk yarıda fark artardı. Trabzonspor'da bir Gökdeniz ve Musampa hareketli idi. Hüseyin didindi ama yalnız kaldı. İlk 45 dakika görüldü ki, özellikle Gökdeniz'in sağdan kestiği ortalarda Bursa savunması hava toplarına hakim oldu. Yani Ersen Martin'in yokluğu hissedildi.
* * * Bunu Ziya Doğan geç de olsa gördü ve ikinci yarıya hava toplarına hakim ve iki rakip oyuncuyu meşgul eden Ersen ile başladı. Bu değişiklik hemen başta Umut'la gol getirdi. Bursaspor bu yarı erken yediği golle telaşlandı. İlk yarıda Trabzonspor'un bozukluğu nedeniyle orta alanı canlı görünen evsahibi ikinci yarıda konuk takımın hareketlenmesiyle aksadı. Yediği gol sonrasında geriye çekilen Bursa'nın bu zayıflığını Trabzon ileri çıkarak değerlendirmeye çalıştı. Bu arada Trabzonspor'da iyi oynayan Gökdeniz ile Musampa'nın gayretleri sonucu değiştirmedi ve hak eden kazandı. Ve her geçen gün geriye sayan bordo-mavililerde şu soru gündeme geldi: "Deniz bitti mi?"