Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
Ana Sayfa  
Arşiv  
     

'Şike' diyen çarpılır!

Konuştuğu ve yazdığı her şeyi, kanıtlarıyla gözler önüne seren Doktor Gürkan Kubilay, 'şike' yapıldığı iddia edilen maçın dev bir araştırmasını yaptı. İstatistikler yalan söylemez. Bir futbol maçının sonucunu etkileyen 8 önemli kriter göz önüne alındığında Samsunspor, Fenerbahçe karşısında kendi ortalamasının da üzerinde mücadele etmiştir. Dolayısıyla Samsunspor- Fenerbahçe maçında şike yapılmadığı istatistiki ve bilimsel bir gerçektir..


Bugüne kadar herkes Şike' ile ilgili olarak saha dışını konuştu. FOTOMAÇ; futbolseverleri gözardı edilen yere Yani saha içine indiriyor. Çünkü Samsun- Fenerbahçe maçı sahada oynandı. Samsunspor sahada neler yaptı? Nasıl oynadı? Hepsini ve daha fazlasını açıklıyoruz...

* * *

Türkiye'de 6 yıldır tüm maçları izleyen ve analiz eden tek ekip olan Kubilay analiz ekibi, Samsun-F.Bahçe maçını 2 gün boyunca defalarca izleyip, Anatomisini çıkardı. İşte doktor Gürkan Kubilay'ın 'Olay' maçla ilgili 'Şike' tartışmalarını bitirecek tespitleri:


Samsunspor, 'Şike' yapıldığı iddia edilen Fenerbahçe maçında 2000-2001 sezonunda kendi ortalamasından daha az top kaybetmiştir. Yani topun kıymetini daha fazla bilmiştir. Üstelik Türkiye'de top kayıplarının 5'te biri savunmadan çıkarken yapılır. O maçta 48 top kaybeden Samsun, bunun sadece 5 tanesini savunmadan çıkarken yapmıştır. Yani Samsunspor aşırı dikkatli davranmıştır.

Bir futbol maçına asılmanın en önemli yolu, saha içinde top kazanmaktır. Eğer maçı satacaksanız, ne diye top kazanmak için uğraşacaksınız ki! Yanınızdan giden futbolcuya ayağınızı uzatmazsınız olur biter. Ama Samsunspor'un o sezonki ortalaması 27 iken, bu karşılaşmada 29 top çalarak daha iştahlı oynamıştır. Üstelik bu rakam, o sezon, Türkiye ligi ortalamasının da üzerindedir.

İşte belgeler
2000-2001, 2001-2002 sezonunun ortalamaları diğer takımların sadece büyük takımlarla oynadığı maçlar değerlendirilerek yapılmıştır. 2002-2003 sezonundan itibaren ise bütün takımların birbirleri ile oynadıkları maçların tümü değerlendirilerek ortalama alınmıştır.


***

Şike yok
Kıran kırana mücadele var

Dr. Gürkan Kubilay ve "Kubilay Analiz Ekibi" 2 gün gece-gündüz çalışıp dev bir araştırma yaptı. Maça etki eden en önemli kriterler baz alındığında çıkan sonuca göre maç tertemiz....

Türk Futbolunu neden seviyorum biliyor musunuz? Gittiğim kongrelerde bana G.Saray'ın UEFA Kupası şampiyonluğunu anlatıyor yabancı meslektaşlarım. İngiliz bir doktor arkadaşım, Beşiktaş-Tottenham maçı sonrası beni arıyor ve "O ne muhteşem seyirci, yeniliyor ama Tottenham'ı alkışlıyor" diyor. Gurur duyuyorum futbolumun, ülkemin, futbolcumun başarılarından, güzelliklerinden. Ama bu aralar futbolun üstünden reyting yapmak isteyenler, rant elde etmek isteyenler, ucuz hesapçılar, hızla futbolun değerlerini yok etmeye çalışıyorlar. Yöneticilere yanaşıp, büyük takımlarımızın kanını emmek için onların rantından yararlanmak isteyen vampirlerle, buna olanak tanıyan yöneticiler beni hiç ilgilendirmiyor. Çünkü biliyorum ki onlar varlar ama bir avuç zavallı insanlar. Ama onların yarattığı kaosta, işini dürüstçe, terini akıtarak yapan Hasan Şaş'lar, Tuncay Şanlı'lar, İbrahim Üzülmez'ler, Mehmet Çakır'lar, Ertuğrul Sağlam'lar ve daha niceleri haksız yere yaralanıyorlar.

BUNLARA DUR DEMEK LAZIM
Seyirci veya okuyucu bana yazıp, soruyor "Hocam madem futbol bu kadar kirli , o zaman sağdan kaç orta yapmanın ya da ikinci yarılarda az gol atmanın ne önemi var ki? Madem işler dışarıda bitiyor, siz neden uğraşıyorsunuz ki, biz neden heyecanlanıp, şans oyunları oynuyoruz ki?" Futbolu bu hale getirmek isteyenlere 'dur' demek lazım. İşte bu amaçla önce inandığım bir şeyi kesin söyleyeyim. Büyük camiaların içinde, kendi başına, ona buna gidip maç ayarlayacağını söyleyen bir sürü asalak var. Ama takımın geçmişi ile geleneği ile saygın tüzel kişiliği ile hiç alakası olmayan bu asalakların yaptığı soysuzluklar yüzünden lütfen futboldan soğumayın. Onların sayısı plajdaki birkaç kum tanesinden fazla değil merak etmeyin. Futbolumuzun güzelliklerine sahip çıkın. Ben sonuna kadar sahip çıkacağım çünkü. Gelelim son olaya... İşin hukuki ve ahlaki boyutlarına hiç girmeyeceğim. Çünkü olay yargıya intikal etti ve son sözü her hukuk devletinde olduğu gibi yargı söyleyecek.

FİKİR DEĞİL BİLGİ SAHİBİYİZ
Bir hekim olmama rağmen, hiç tanımadığım iddia sahibi şahsın, psikolojik yapısının analizine de girmeyeceğim. Çünkü, EKRANDAN PSİKANALİZ yapmanın doğru bir tıbbi yaklaşım olmadığına, bu işin uzmanları olduğuna inanıyorum. O zaman ne yapacağım? Gayet basit. Herkes o maçla ilgili bir şeyler söyledi, birbirine sataştı, yalancılıkla suçladı. Ama bir Allahın kulu da çıkıp "Yahu, madem olay bu maçta, çıkın araştırın bu maçı, analiz edin, didik didik edin, başka maçlarla karşılaştırın ve ne olduğuna öyle karar verin" demedi. İşte bu işi yaptık. Konuştuğu ve yazdığı her şeyi, kanıtlarıyla size sunan bu doktor, yine bir ilke imza attı ve çok titiz bir araştırma daha yaptı. Bu ülkede 6 yıldır, tüm maçları izleyen ve analiz eden tek ekip olarak, ekibimle beraber tüm geçmiş dönemdeki kayıtlarımıza döndük. Biz fikir sahibi olduğumuz konuda asla kesin hüküm yürütmedik, sadece bilgi sahibi isek konuştuk. Sahada olanların ayrıntılı analizi ise bizim tek otorite olduğumuz konu idi. Şike iddiası söz konusu olan maç, sahada oynandığına göre olaya bakılacak tek yer sahada olanlardı.

UYKUSUZ KALMAYA DEĞDİ
Ekibimle beraber sadece Samsun- Fener maçına bakmadık. Oradaki rakamları başka zaman ve zeminle de olanlarla karşılaştırıp bir fikir vermesi amacıyla, 2000-2001 sezonunu, aradaki sezonların ortalamasını ve Samsun'un küme düştüğü 2005-06 sezonunu da, sadece Samsun için değil, tüm takımlarımız açısından da araştırdık. Yetinmedik, dünya futbolu ile bir karşılaştırma yapabilmeniz için, Dünya Kupası'nda Kubilay Analiz Ekibi'nin yaptığı ve Show TV'de yayınladığı istatistikleri de buraya koyarak dünya futbolu ile de karşılaştırma yapabilmenizi sağladık. Benim ve ekibimin 2 gün uykusuz kalmasına değdi ve önünüze dev bir araştırma çıkardık. Burada sadece oyunun oynandığı 90 dakikaların değerlendirilmesi yapılmıştır. Saha dışında olup bitenler , hem bilgimiz hem de ilgimiz dışındadır. Gelin, şimdi aşağıda tablolar halinde gördüğünüz değerlerin, sizin için toparladığımız sonuçlarını yazalım.

Bu tablolardan benim çıkardığım sonuçlara gelince ;

TOPUN KIYMETİNİ BİLMİŞLER
1-
Samsunspor, sözü edilen F.Bahçe maçında, 2000-01 sezonunda kendi ortalamasından daha az top kaybetmiştir. Yani topun kıymetini daha fazla bilmiştir. Üstelik, Türkiye'de top kayıplarının 5'te biri savunmadan çıkarken yapılır. Bu kayıplar en tehlikeli olanlardır ve döner kalenize gol olurlar. Nitekim Uğur Boral, Vigo da çıkarken top kaybetti, o top önce faul, sonra Fener kalesine gol oldu. Yani maçı satmak istiyorlarsa Samsunlu oyuncular işlemi burada rahatça bitirebilirlerdi. O zaman bu maçta toplam 48 top kaybı yapan Samsun'un bunun 10 tanesini savunmadan çıkarken yapması normalken, Samsun bu karşılaşmada bu şekilde sadece 5 top kaybetmiştir. Yani aşırı dikkatli davranmıştır.

DAHA ÇOK TOP ÇALMIŞLAR
2-
Bir futbol maçına asılmanın en önemli yolu top kazanmaktır. Maçı satacaksanız, ne diye top kazanmak için uğraşacaksınız ki! Yanınızdan giden adama ayağınızı uzatmazsınız olur biter. Ama Samsun o sezon ortalaması 27 iken, bu maçta 29 top çalarak, daha iştahlı oynamıştır. Üstelik bu rakam, o sezon , Türkiye ligi ortalamasının da üzerindedir.

ŞUT ORANLARI DA NORMAL
3-
Samsun, o maçta Fener kalesine ceza sahası dışından 2 isabetli şut atmış. Baktığınızda, Samsun, o sezon maç başına zaten 1.3 ile tüm lig takımları da 1.4 isabetli şut ile oynamaktadırlar. 2005-06 sezonunda da tabloda gördüğünüz gibi kaleye atılan isabetli şut sayısı yine aynı değerlerdedir. Yani bu açıdan da maçta olağanüstü bir durum gözükmemektedir.

SAYILAR BİRBİRİNE YAKIN
4-
Samsun o maçta, bir tanesi duran toptan olmak üzere, Fener'e 9 tane gol pozisyonu vermiştir. Tabloda gördüğünüz gibi tüm sezon boyunca her maçta yaklaşık 8 gol pozisyonu veren Samsun için bu rakam da abes gözükmemektedir. 2005-2006 sezonunda küme düşen Samsun da aynı sayıda pozisyon vermiş ancak verdiği pozisyonlarda yediği gol oranı çok yüksek olduğu için küme düşmüştür.

TEK FORVETLE OYNADILAR
5-
Samsun'un, Fener kalesine yaptığı orta sayısı 6 olmuş. O sezon maç başına 11 orta yapan Samsun için bu rakam azdır... "Samsun o maçta, tek forvet oynadığı için, orta yerine, daha çok ara paslarla İlhan'ı kaçırma çabası içinde oynamıştır" şeklinde değerlendirilebilecek bu durum yine de tarafımızdan kamuoyunun takdirine bırakılmıştır.

FAUL ORTALAMASI YÜKSEK
6-
Samsun için bu maçta, o sezonki ortalamalarına göre fazla gözüken bir olay da, yaptığı faul sayısıdır. Lig ortalamasının da, kendi o sezonki ortalamalarının da üzerinde faul yapan Samsun, Revivo'dan yediği golü, bir faul sonrası direkt serbest vuruş ile yemiştir. Burada Samsun'un, her ne kadar bu faullerin içinde hücumda oynayan İlhan'ın da katkısı olsa bile, Revivo, Rapaiç ve oynamasa da kenarda duran Baliç gibi frikikçilere sahip Fener'e bu kadar faul yapmaması gerektiğini bilmesi gerekirdi. Ancak, Samsun'un geleneğinde, direkt veya indirek serbest vuruşlardan çok gol yeme alışkanlığı hep olmuştur. Öyle ki, küme düştükleri geçen sezon bu yolla 14 gol yiyerek, ligin duran toplardan en çok gol yiyen 2. takımı olmuşlardır. Ayrıca bu fauller nedeni ile Samsun , ligimizde "En Çok Sarı Kart Gören Takımlar" sıralamasında hep ön sıralarda olmuştur.

DİKİNE PASTA DÜŞÜŞ VAR
7-
Samsun'un pasları öne doğru, yani dikine kullanma oranında da, o sezonki ortalamasına göre yüzde 10'luk bir düşüş gözlenmektedir. Bu kadar baskı altında, karşısında şampiyon olmak için sadece 90 dakikası kalmış bir rakip önünde bu değer de normal kabul edilebilir.

GENEL TAVIRLAR ÖNEMLİ
8-
Tüm bu rakamsal kanıtlar elbette değer ifade etmektedir. Ama benim için önemli olan, 3 kez izlediğim maçtaki genel tavırdır. Sayılamayan ama dikkatli bakınca fark edilen maç içi değerler vardır. Samsunlu oyuncular, gerek ters kademelerde, gerek boşa kaçan rakibi takip etmelerde, gerek rakibi vücutla bozmalarda maç boyu azami gayreti göstermişlerdir. Ali'nin attığı gol, bilinçli bir vuruşla topun kalecinin ters tarafına gönderilmesi ile yapılmış beceri dolu bir goldür.

İFTİRA ATTIRMAYACAĞIZ
9-
Aynı gün oynanan G.Saray- Trabzon maçının analizi ve takımların o sezon ve sonraki sezon analizleri de mevcuttur. Gerek görülür ve istenirse bu değerler de açıklanacaktır. Sonuç olarak; saha dışındaki alavere- dalavere iddiaları benim uzmanlık alanım değildir. Kim ne derse desin, olay sahada bitmektedir. Benim işim de saha içinde oynanan 90 dakikalık oyun ve onu oynayanların değerlendirilmesidir. Bu nedenle saha içinde oynanan oyunda en ufak bir yanlışlığı gördüğümde, hiç kimseden çekinmem açıklarım. Elimde 6 yılda oluşmuş, sadece bende bulunan, Türkiye ligi ile ilgili 3 milyon istatistiki analiz bilgisi de bu iş için fazlasıyla yeter de artar bile. Ama, o gün sahada ter döken, Ertuğrul'un, İlhan'ın, Tümer'in, Ali'nin, Göksel'in ve Fenerli futbolcuların emeklerine haksızlık edemezsiniz. Değil sadece Samsun ve F.Bahçe camialarına, hiçbir camiaya bu şekilde davranılması şık olmaz. Suni gündem oluşturup, futbolumu karıştırmak isteyenler, hadi oradan siz de! Başka kapıya. Ne Fe ner'e, ne Samsun'a, ne Beşiktaş'a, ne G.Saray'a, ne G.Antep'e, ne G.Birliği'ne, ne herhangi bir takımımıza, ne de futbolumuza, benim de içinde bulunduğum, Türk futboluna; aklı başında ve kanıta dayalı verilerle hizmet eden spor adamları haksız yere laf söyletmeyecek, bu böyle biline.




Revizyon
Hedefimiz 27 puan
Sendrom bitecek
Kayseri rekor peşinde
A.Gücü buraya kadar
 
Korkun bizden
Sırp yıldız, "G.Saray maçlarının...
Zirveye oynar
İspanyol medyası Celta...
Ufku açılır
Derbide alınacak bir galibiyetin...
Taburcu oldu
Acıbadem Hastanesi' nde önceki...
Beş yıl daha!
"30 yaşındayım, 35' e kadar...
Nobre yine tek forvet
Beşiktaş' ın Mert golcüsü Nobre,...

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Künye | Ana Sayfa

Copyright © 2003, 2006 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu