Yerebatan Sarayı Hocaları Maçları çoğunlukla stattan izlerim. Çünkü ben topun oynandığı yere değil, aynı anda oyunun diğer bölgelerindeki oyuncuların konumlarına ve oyuna girip girmediklerine de bakarım. Hücumdaki oyuncunun , topu kaptırdıktan sonra geri koşup koşmadığını da takip ederim. Ekrandan bunu göremezsiniz çünkü. Ama statta olsam da mutlaka mümkün olan en yüksek yerden bakmaya çalışır, geniş bir açıyla bakabildiğim için de her türlü teknik ve taktik analizi rahatça yapabilirim. İşte burada teknik adamlara ACIMIŞIMDIR HEP. Tam sahanın kenarında, çoğunluğu oyuncuların hizasından bile aşağıda, hatta bazen yere gömülmüş kulübelerde, saha seviyesinin 1 metre altında seyrederler. Orası Yerebatan Sarayı olsa anlarım ama yedek kulubesidir ve çoğu hayati kararlar orada verilir. Bu görüş açısından da hiçbir şey anlaşılmaz. Zaman zaman derler ya spor yazarları "Yahu nasıl göremedi X oyuncusunun döküldüğünü?'' diye. İşte bu nedendendir. Benim önerim kesin; koçlar yukarı çıkmalı ve takımlarını oradan görerek yönetmeli. Herhangi bir takım denesin, sonuçların nasıl değiştiğini görün.