Umutlar yeşerdi Tribünlerin diken üstünde seyrettiği, kalpleri durduracak bir maç oldu. Maçın her anında, fırıldak çeviren bir hakem yüzünden Beşiktaşlı taraftarlar sağlıklı bir maç izleyemedi. Eğer o Brugge golündeki arızadan kaynaklanan penaltıyla maç bitse bu bir Runje faciası olacaktı. Demek ki Runje'nin bu ileri çıkışlardaki falsoları devam edecek. Ama bir gerçek var. Hem o skandal gole neden olan Runje, hem de tüm Beşiktaşlı futbolcular geri kalan dakikalarda maçı kazanmak için olağanüstü bir mücadele verdiler. Maçın yıldızı hiç kuşkusuz Ricardinho idi. Rico paşa, geldiği günden bu yana liderliğini de ilan ettiği en büyük maçı oynayıp, Beşiktaş'a galibiyeti getiren virtüez oldu. Beşiktaş savunmasının başta Baki Mercimek ile sürüp giden inanılmaz yanlışları ilerleyen dakikalarda düzelip ortaya adam gibi bir Beşiktaş çıkarttı. Kleberson yine takımı 10 kişi oynattı. İyi ki İbrahim Akın'ın kırmızı kartla oyun dışı kaldığı dakikada sahada yoktu.
Tigana eleştirilemez Sistem düzelince İbrahim Akın, Beşiktaş'ın Ricardinho'dan sonar en önemli silahı haline geldi. Serdar giderek toparlandığını ve alışkın olmadığı yerde oynamayı başaracağını gösterdi. Bu maç aynı zamanda İbrahim Üzülmez ve İbrahim Akın'ın sol tarafa rekor sayıda zenginlik getirdikleri ilk maç oldu. Beşiktaş kalite olarak kendisinden daha düşük olan bir takıma puan verse gerçekten yazık olurdu. Çünkü Brugge takımı sanki hakemi de yanına almanın rahatlığıyla oynuyordu. Adam, bütün takdir haklarını göz gore gore Belçikalılardan yana kullandı. Tigana'nın bu maçta taktik ve sahaya sürdüğü 11 yönünde eleştirilecek bir yanı yok. Gökhan Zan'ın yokluğunda sahaya bundan daha iyi bir takım süremezdi. Baki'nin özellikle ikinci yarıda falso yapmadan oynaması, Beşiktaş'ın bu üç puanlık maçında çok önemli bir katkı oldu. Beşiktaş, şimdi artık Almanya'da kendi sahasında oynayacakmış gibi fikir cimnastiğine başlamalı.