G.Saray'ı bilmiyor Sergen mi, George Best mi, Ronaldinho mu olacak bir karar vermesi gerekiyor Bir takım manyak kalemler Hıncal ne derse tersini yazmayı marifet sanıyor Galatasaraylılık yenmeyi değil yenilmeyi bilmektir. Arda henüz bunu bilmiyor
Arda, Bordeaux maçında hiç sebep yokken Juiretti'ye kafa attı. Aslında bu biraz da beklenen bir davranıştı. Siz de Arda'nın gidişatının iyi olmadığını yazmıştınız. Suçu nerede aramak gerekiyor? Arda sonuncu suçlu. Arda neticede 19 yaşında bir genç. Açık mektup yayınladım köşemde. Yarım sayfa ayırdım. Bir ağabeyi olarak. Bunu yazmakta da çok haklıydım çünkü 4 senedir Galatasaray'ın yok saydığı Arda'nın, Ribery'den çok daha büyük futbolcu olduğunu anlatan, savunan bir tek bendim. Arda ortaya çıkınca 'biz de demiştik' diyenler oldu ama neredeyse onların yazıları, bir göreyim bakayım. Ben 4 sene Fatih Terim zamanından başlayarak ısrarla 'Arda' dedim. Arda, Arda, Arda, Arda...
Böyle bir ağabeyi olarak ona böyle bir mektubu yazma hakkımı kendimde buldum. Ama Arda'nın kafasını öyle bir döndürmüşler ki o 4 sene boyunca kendisini elinin üstünde tutan, adını gündemde tutan Hıncal ağabeyinin, o mektubuna karşılık telefon edip, 'Ya Hıncal ağabey, böyle diyorsun ama olay şöyle şöyle' deme zahmetinde bulunmadı. Tam tersine insanları, Bab-ı Ali'deki Hıncal takıntısı olanları cesaretlendirecek, eylem ve söylemlerde bulundu.
ARDA İLE İŞLERİ YOK Görünen köy klavuz istemez, Arda uçuruma doğru gidiyordu. Açık. Ama sırf Hıncal'a takıntıları yüzünden Arda'yı yüceltmeye kalktılar. Bir takım manyak kalemler. Bunlar hakikaten manyak. Hıncal manyası var bunlarda. Hıncal ne derse aksini söylemeyi marifet sayıp, yazı üretiyorlar. Hıncal 'Arda' derken bunların hiçbiri 'Arda' demiyordu. Hıncal, Arda'yı eleştirmeye başladı hepsi Ardacı kesildi. Bugün ben Arda'yı öven yazılar yazsam, Arda'yı yerin dibine sokmaya başlarlar. Bunların Arda'yla falan işleri yok. Bunların işleri benimle ve istiyorlar ki, ben onlara cevap vereyim, muhatap olayım ve böylece meşhur olacaklar. Ben cevap vermedikçe çıldırıyorlar. Ama olan Arda'ya oluyor. Galatasaray'da yönetici yok, başkan yok, futbol şubesi sorumlusu yok, teknik direktör yok, antrenör yok. Erdal Keser, Gerets, Adnan Polat, Özhan Canaydın'dan biri Arda'yı yanına alıp konuşsa, anlatsa. Hayır. Adam aptalca bir hareketle Şampiyonlar Ligi'nde oyundan atılmış, gelecek sene Galatasaray'ın sezon açılışındaki en önemli maçlarında muhtemelen oynamayacak, 4-5 tanesinde, Adnan Polat çıkıyor, diyor ki "Biz Arda'yı kimseye yedirtmeyiz." Adnan Polat'ın yapması gereken şey, daha o gece, maçtan çıktıktan sonra uçakta, 'Arda'ya 50 milyar lira, 100 milyar lira ceza verdiğini' açıklamaktı. Arda'yı öyle sahiplenirsen sen ve gelecekteki Ardaları öyle sahiplenirsin. Böyle bir suç cezasız kalır mı? Böyle bir suç cezasız kalırsa Hasan Şaş'ı kim tutacak? Her maçta hakemle oynayan Mondragon'u kim tutacak? Galatasaray sahaya 11 tane hakemle çıkmaya başladı. Hiç kimse futboluna bakmıyor, herkes hakemlik yapıyor. Mondragon elini ofsayt diye kaldırmaktan pozisyon alamıyor, konsantre olamıyor ve gol yiyor. Yan hakeme bakarken gol yiyor. Böyle bir kaleci olur mu! Peki bu Galatasaray'ın yöneticisi yok mu kardeşim? 'Sana kardeşim, bir daha elini kaldırırsan canına okuruz' diyen adam yok mu Galatasaray yönetiminde!.. Sen oyununa bak, topa bak. 'Yan hakeme bakarken gol yenir mi' diyen yok, cezalandıran yok.
ÖNEMLİ OLAN DİSİPLİN Şimdi 19 yaşında bir çocuk. Bütün Bab-ı Ali bunu yüceltiyor. Yönetiminden ses çıkmıyor. Bu çocuğa, 'yükü kaldır' nasıl diyebilirsin. Nasıl beklersin ondan bunu kaldırmasını. Galatasaray'ın kapı gibi bir tane ruh doktoru olması lazım. Bunlar genç adamlar. Her kulübün var. Ayıp değil ki bu. Sordum araştırdım, bir kadın doktor varmış. Yahu bizim futbolcumuz, bir kadınla konuşmaz rahat rahat. Türk erkeği kadınla konuşamaz. Cinsel sorunlarını açabilir mi? Ona rahat rahat konuşabileceği, adına falan inanacağı bir adam vereceksin. Benim geri zekalı medyam benim ne demek istediğimi çok iyi anlıyor; 'O formayı şortunun içine sok' derken. Mesele formanın şortunun içinde olup olmaması değil... Mesele Arda'nın disiplinli olması. O bir simge. Hayatında Galatasaray takımıyla sahaya çıktığın ilk resmi maçta forman dışarıdaysa, 'Ben bu kuralları tanımıyorum' demektir. 'Galatasaray yönetiminin arkadaş bunu yapamazsın' demesi lazım. Bu ülkedeki eyyamcı hakemlerin. Efendim FIFA demiş ki, Dünya Kupası'ndan önce, 'Bu forma işinin üzerine fazla gitmeyin'. Ama ne zaman gitmeyin, 'Maç içinde forma dışarı çıkarsa aldırmayın.' Ama sahaya çıkarken, orada dizildiği zaman kurallara uygun olacak. Adam nasıl Kezman'ın lacivert taytının üstüne beyazı giydirdi. Ama Bülent Demirlek yapamadı. Trabzonlular şikayet etti 'mayo var' diye Kezman dandikten indirdi, iki dakika sonra yine çekti, yine maviyle oynadı. Bülent Demirlek kartını gidip Kezman'ın alnına dayayamadı. Çünkü biliyor maç saati ne yapacağını! Adamın kafasında eyyam var, disiplin yok. Sahaya çıktığında sokturursun, maç içinde çıkar ona karışmazsın. Aynı kuralda yazıyor, Kezman'ın lacivert taytıyla, Arda'nın dışardaki forması, aynı kuralda yazıyor. Futbol kıyafet kuralı içinde. 'Birine uygulayacaksın, öbürüne uygulamayacaksın' diye bir kural yok. Ben hakem olacağım da Arda öyle çıkacak bakalım sahaya... 'Sok onu içeri' dediği zaman Arda'ya iyilik yaptığının bilincinde olmalı hakem. Çubuk yaşken eğilir. Adamı 19 yaşında kurallara, disiplinlere alıştıramazsan eğer, bir daha adam olmaz. George Best olur. Dünyanın en büyük futbolcusuyken, futbol oynayamadan ve yaşayamadan, 49 yaşında içkiden, karaciğer iflasından geberir, gidersin. Ya da Sergen olur. Türkiye'nin en büyük futbolcusuyken, ikinci kümede kadro dışı kalan bir adam haline düşersin. Arda'nın önüne koyacaksın, Sergen mi olacaksın, Best mi olacaksın, Ronaldinho mu olacaksın? Oyundan atıldığı sahneyi gözünüzün önüne getirin. Arda yerde kıvranıyor. 'Yerde kıvranmak' demek 'çok sert bir darbe almak' demek. Doktorlar koşturuyorlar, o yerde kıvranan adam zemberek gibi fırlayıp, kafa atıyor rakibine. Demek ki yerde kıvranması yalan, sahte, aldatma... 'Rakip kart görsün, rakip oyundan atılsın' diye. 19 yaşındaki adamın kafasında bu olur mu? Bu kadar çirkin düşünerek sen iyi futbolcu olabilir misin? Koşabilecek hali varken, kendini yere atmış. Peki kırmızı kartı görüyorsun, ondan sonraki sahadan çıkışı sırıtarak. Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi maçında 10 kişi bırakmış adam üzülerek değil, sırıtarak çıkıyor sahadan. Başı önde ağlayarak değil, gülerek. 'Hakeme sen ne hıyarlık yaptın' diyerek. Bunun cezası da yok. Üç hareket yaptı. 1- Hakemi kandırma, aldatma, çirkin fikirler beyinde. 2- Rakibe kafa atma, durup dururken. 3- Oyundan atılmanın bir marifet olduğunu sanıp, sırıtarak çıkmak. Fatih Terim, Emre'ye ne yapmıştı hatırlayın. Fatih Terim ile Gerets'in arasındaki fark burada. Peki Arda'nın arka arkaya yaptığı birbirinden kötü üç hareketin medyada bir eleştirisi çıktı mı? Bir analizini okudunuz mu? Galatasaray yöneticilerinin bir tanesi, 'Arda'nın bu yaptığı ayıptır. Galatasaray'a yakışmaz' demedi. Arda daha Galatasaraylılığı bilmiyor. Galatasaraylılık yenmeyi değil, yenilmeyi bilmektir. Bunun altını çiziyorum. Galatasaraylılık yenmeyi değil, yenilmeyi bilmektir. Galatasaray'ın okulundan gelen terbiye budur. Liseden gelen terbiye budur. Ali Sami Yen'den gelen terbiye budur. Yani bu kafa ve oyundan atılması Arda'nın uçuruma düştüğünü göstermiyor. Daha uçurumun başında. Bundan sonra tavırdır Arda'yı uçuruma itecek olan. Medyanın ve yönetimin tavrı.
SADECE ÖNAL KURTARIR Arda'yı kurtaracak olan bir kişi var: Erhan Önal, menajeri. Uzun uzun konuştum onunla. Erhan Önal çünkü tam benim anlattığım bir futbolcuydu. Yenmeyi de yenilmeyi de bilen, hakemle uğraşmayan, rakiple uğraşmayan, kafasından komplolar yaratmayan. Kendini dedim, anlat Arda'ya. Türkiye'nin en büyük yıldızlarından bir tanesi uçuruma gidiyor. Pofpoçulara bakmasın, eleştirenlere baksın. Kendisini 4 sene el üstünde tutan Hıncal ağabeyine güvenmiyor. Gidip kendisini yok etmeye uğraşan şakşakçılara, kutsal ittifak medyasına güveniyor. Onlar bunu yazarken bilinçli. Hakan Şükür'ü yok etmeye uğraşıyorlar, Arda'yı da yok etmeye uğraşıyorlar. Bu işi bilinçli yapıyorlar. Arda safı farkında değil. Ama 19 yaşında bir çocuk. Farkında değil diye de suçlamıyorum. Geçen sene bir hiç iken, şimdi uluslararası bir star durumuna yükseliyor. Bunu bu çocuk nasıl kaldıracak. Tonlarca yük yüklemişiz sırtına, ona yönetici lazım, ona profesyonel, ruhsal yardımcı lazım, ona iyi teknik direktör lazım. Ona iyi medya lazım. Bunların hiçbiri yok. Ben Arda'ya niye sarılırken, saldırayım.
* Bu röportaj Arda'ya ceza verilmeden önce yapılmıştır.