Yola devam Zico, Palermo maçının 11'inden taviz vermeden takımını sahaya sürdü. Bu da gayet nıormaldi. Mehmet Yozgatlı'nın takımına verdiği katkıyı görmesi bence çok önemli. İlk 45 dakikadaki gollük pozisyonların hepsinde Yozgatlı'nın olması bir tesadüf değil. Ama bu çocuğu her iyi oynayacağı maçta dışarı almasına da bir anlam veremiyorum. Yahu Zico bırak da Yozgatlı oynasın. Kadronun doğruluğuna diyecek bir şey yok. Alex'in kart cezalı olmasından sonra oraya ya Tümer'i ya Deivid'i monte edecekti. Bu bir tercih meselesidir. Zico'nun bu tercihine de saygı duyuyorum. Çünkü Deivid, Sivas ile oynanan kupa maçında o görevi layıkıyla yapan futbolcuydu. Ama dün Trabzon'da biraz sallandı. O sallandığı anlarda Deivid-Tümer değişikliğinin yapılması bence elzemdi. Benim fikrim, bu değişiklik zamanında yapılsaydı Fenerbahçe maçı zorlanmadan kazanırdı. Haa zorlandı diyebilir miyiz? Bence hayır. Çünkü golü erken bulan Fenerbahçe oyunu istediği gibi yönlendiren takımdı. Umut'un attığı golde bir pozisyon yok. Volkan kalesinde dursa çok rahat alacağı bir topu ne düşündüğünü bilmiyorum ama öyle tuhaf bir çıkış yaptı ve topu kalesinden çıkartan adam oldu. Maçın geneline baktığımızda her daim üstün olan taraf Fenerbahçe'ydi.
G.Saray'a kilitlendi Deniz, Aurelio'nun görevini en iyi şekilde yapıyor, onunla da kalmıyor Appiah'a da mükemmel bir gol attıran adam oluyor. Fenerbahçe, 11'inde oynayan futbolcusuyla, kulübede kalan futbolcusuyla, Zico'nun o futbolcuları iyi yerleştirmesiyle çok doğru yolda ilerlemeye devam ediyor. Bunu ligimizde de yapıyor, Avrupa'da da yapıyor. Şimdi herkes önümüzdeki hafta sonu oynanacak Galatasaray maçına kilitlenmiş durumda. Bence o derbi o kadar önemli değil. Çünkü Fenerbahçe'nin daha önce düşüneceği Celta Vigo maçı var. Şu anda önemli olan o. Celta maçından sonra, Galatasaray derbisi konuşulmaya başlanır. Yani diyeceğim şu ki Gerets'in Sivas galibiyetinden sonra Erdal Keser'e söylediği "Balığımı yiyip, Trabzon maçını seyredeceğim" sözü Fenerbahçe için geçerli değil. Fenerbahçe, İspanya'dan sonra Galatasaray ile hesaplaşmasını öyle ya da böyle yapar. Bunu da hafta sonunda konuşuruz zaten. İşte Rüştü yok, Volkan var. İşte Ümit yok, Uğur var. İşte Aurelio yok, Deniz var. İşte Alex yok, Deivid var. İşte Tümer yok, Mehmet Yozgatlı var. Ve işte Fenerbahçe hem Avrupa'da hem de Türkiye'de yoluna devam ediyor. Bütün bu gerçekler Fenerbahçe'yi çok yakından takip eden objektif arkaşlara duyurulur.