Niye elendi! Galatasaray, Bordeaux'ya yenilip Avrupa'ya veda etti. Ardından da Sivasspor'u mağlup etti. Bu galibiyetin ardından takım ve camia üzerinde bir rahatlama oluştu. Ne de olsa Fenerbahçe ile aradaki puan farkı azaldı ve bu hafta sonunda da Kadıköy'de çok önemli bir karşılaşma var. Bu derbiyi de kazanırsa ligle ilgili senaryolar baştan yazılacak. Ama bütün bunlar Bordeaux maçını unutmamıza yeter mi? Bordeaux karşılaşması sadece bir istatistik midir? Galatasaray için Avrupa'nın bir değeri yok mudur? Ve en önemlisi Gerets'in Bordeaux karşısında yaptığı inanılmaz yanlışlar, basit teknik direktör hataları mıdır? Ben rüzgara kapılıp gitmeme taraftarıyım. Eğri oturup doğru konuşalım. Eğer Galatasaray, Sivas karşısında Bordeaux maçından daha iyi oynuyorsa bunun arkasını aramak gerekiyor. Ve yine Gerets bir anda bu karşılaşmada doğruları buluyorsa bunda bir gariplik vardır!..
İmajına darbe vuruldu Şimdi sorularla cevaplarımızı birleştirelim. Belçikalı hoca, Bordeaux karşısında hiç de gerek yokken, eminim ki kendisi de çok şaşırmıştır; Hakan Şükür'ü sahaya sürdü. O ana kadar iyi bir ikili oluşturan Ümit ve Kabze bir anda kendilerini kulübede buldu. Tomas'ın yerine oynayacağı haftalar öncesinden belli olan Tolga her nedense Antalya maçında oynatılmaya dahi gerek görülmedi. Cihan yine defansın solunda ve takımı yakan adamdı. Bunlara Gerets'in maç sonundaki "Tecrübe kazandık. Bu kadro ile ancak bu kadarını yapabilirdik" açıklamasını da eklersek halka tamamlanmış oluyor. Şunu söylüyorum; geçen sezon köy takımına elenen Gerets, 'bilerek' demek istemiyorum ama 'isteyerek veya istemeyerek' bu sezon da Galatasaray'ın Avrupa'daki imajına büyük bir darbe vurmuştur. Ligdeki şampiyonluk önemli olabilir ama Galatasaray'ın hedefi Avrupa'dır ve Gerets'le ilgili karar verirken, sadece kazandırdığı şampiyonluk değil, Avrupa karnesi de göz önünde bulundurulmalıdır. Ve Gerets, Avrupa'da başarısız olmuştur.