Rakibi uyutmak Fenerbahçe, genelde Trabzon maçlarına daha stresli çıkan taraf olurdu. Özellikle Avni Aker'de. Ama dün gece farklıydı. Trabzon'a ayak bastığımız andan itibaren "F.Bahçe'ye yenilelim de yönetim değişsin" sözlerini duyduk. Maç öncesi destek amaçlı görüntü iyiydi ama sahadaki Trabzonlu oyuncuların en ufak hatasına tribünlerin tahammülü yoktu. İşte bu Trabzon'un kaybetmesinin başrolü oldu. Fenerbahçe ise akılcı, sakin ve koşmanın karşılığı olarak 3 puanı hanesine yazdı. F.Bahçe, Trabzon'un stresli durumunu ilk yarıda gayet iyi kullandı. Öncelikle rakibini kontrol altında tuttu. Deyim yerindeyse sahada rakibini uyuturken işini de götürdü. Oturduğu yerden oynayan Alex'i eleştirenlerdenim. Teknik yokluğu aranmış olabilir ama yerine oynayan Deivid'le daha çok koşan, rakibini daha çok yoran bir görüntü vardı.
Dört dakika yetti Tek farkla önde olmak tehlikelidir. Bunu unutan F.Bahçe, 2. yarıda da aynı görüntüye devam edince golü kalesinde görüverdi. Halbuki süngüsü düşmüş rakibine atacağı 2. golle maçı çok daha önce garantiye alabilirdi. Beraberlik golü sonrası 4 dakika yüklenmek F.Bahçe için yetti. Appiah'ın son dönemdeki çıkışı F.Bahçe için çok olumlu. Mehmet ve Kezman'ın savaçcı özellikleri büyük avantaj. Elbette Palermo maçındaki oyun yoktu ama düzgün yerleştirilmiş bu kadro sarı-lacivertlileri önümüzdeki dönem hedeflerine taşıyabilir. Kezman, Önder, Deniz, Mehmet Yozgatlı, Appiah ve oynatılırsa ki oynatılmalı Aurelio bu takımın önemli kilit isimleri. Belki aralarında 'popülarite' eksikliği olanlar var ama Zico bu isimlerden gözünü ayırmamalı. Onlar olduğunda daha mücadeleci bir görüntü ortaya çıkıyor. Mücadele etmeyince de insan oturduğu yerden eleştiriliyor. Adın 'Kral' da olsa böyle...