Olur böyle şey Maçtan önce başkan Özhan Canaydın'a, "Avrupa'dan elendiniz ne diyorsunuz" sorusu yöneltildiğinde başkanın cevabı, "Olur böyle şeyler" di. Hayır sayın başkan, olmaz böyle şeyler. Sivas'a gol olup yağabilirsiniz, içeride şampiyon olabilirsiniz, kupalar alabilirsiniz ama bu ülkenin bilinen en büyük markasını gün be gün eritip sonra da, "Olur böyle şeyler" diyemezsiniz. 2000'li yılların takımını Avrupa vezirliğinden bugünkü sefilliğe terfi ettirmenin günahı hep peşinizde olacak. Bir sözüm de Gerets'e. Nedense iki sezondur tüm Avrupa maçlarında fantezi merakı depreşiyor. Bu maçta gördük ki, Orhan ve Ferhat yoksa solda oynacak tek oyuncu Ergün. Üstelik sakatlığın etkisinden kurtulmuş bir Ergün, fiziksel zaaflarını tecrübesiyle kapatarak Bordeaux maçında neden oynatılmadığı sorusunu, Ali Sami Yen çimlerine yazdı. Böyle şeyler olmaz Futbolda olan şeyler şunlardır. Elinizdeki kadroya göre sisteminizi uygularsınız, rakibe ve şartlarına göre kadroyu şekillendirirsiniz. Sonra sahadaki aksiyona bakarsınız. İşler istediğiniz gibi gitmezse o zaman, "Futbol bu" der geçersiniz. Avrupa'daki sürgünün acısı o kadar derin ki, Sivas maçındaki rahat galibiyet bile bu sızıyı hafifletmiyor.
Sorun motivasyon G.Saray maça doğru kadroyla çıktı. Tüm hırsını sahaya yansıttı. Balili ve Mehmet Yıldız gibi iki belalı forvete tek pozisyon vermeden rakibini ilk yarıda nakavt etti. İkinci yarı rölantide geçti. Seyirci daha fazla gol beklerken hafiften bir hayal kırıklığı ile maç bitti. Takımın bu sezonki kronik rahatsızlığı ortaya çıktı: Motivasyon sorunu. Gol attığında ya da yediğinde oyuncularda bariz bir motivasyon dağınıklığı yaşanıyor. Bu problem üzerinde durulması gerekir. Yazıyı Gökdeniz'e teşekkür ile bitirmek istiyorum. 3-0 olmuş bir maçta anlık refleks ile hata yapan Arda'ya yönelik lince başkaldırdığı ve meslektaş dayanışmasını gösterdiği için. Teşekkürler Gökdeniz.