Zico'lu günler Fenerbahçeliler takımlarından memnun değiller. Beşiktaş maçında tribünlerin boş kalması, biletlerin tamamının satılamamasını yöneticiler iyi analiz etmeli. Temel sebep; 14 Mayıs sendromudur. Denizli'de şampiyonluğun kaybedilmesinin şoku hâlâ yaşanıyor. Hiçbir Fenerbahçeli bunu içine sindiremedi ve bunun nedenini bilemiyor. Hakeme, federasyona, futbolcusuna veya başkanına çatıyor ama kafası hâlâ bugüne gelemiyor. 100. yılında, hâlâ şenlik havasını yaşayamayan, hâlâ sıkıntılar içinde maça giden ve hatta gitmek istemeyen Fenerbahçe gerçeği var ortada.
Taraftarın beklentisi Bu ölü toprağını camianın üstünden atmak için iyi bir silkinme gerekiyor.
"Ben daha dört yıllık bir teknik direktörüm" diyen Zico'nun, bu işi sürdüremeyeceği anlaşıldı. Bu konuda sabır isteyenler ile Zico'ya bu görevi verenlerin aynı kişiler olması nedeniyle, beklemenin doğru karar olup, olmadığı tartışılır. Fenerbahçe taraftarı beklentilerinin karşılanmasını istiyor. Nedir istedikleri? Sahada mücadele eden, çatır çatır oynayan bir takım. O takım yenilse de umurlarında değil. Yeter ki seyredebilecekleri bir şeyler versin onlara Bunun için kombine aldılar, piyango aldılar, taraftar kartı aldılar, Fenerium'dan alışveriş yapıyorlar. Tek isteklerini verdiklerini paraların karşılığını görebilmek. Teknik direktör yetiştiren kulüp istemiyorlar. Teknik direktörün hangi özellikleri nedeniyle göreve getirildiğini ve hâlâ nasıl görevini sürdürdüğünü merak ediyorlar. Fenerbahçe'nin son iki maçta (Denizli ve Beşiktaş) berabere kalması değildir vahim olan. Vahim olan; bu iki maçta da pozisyona bile girememesidir. Ve Denizli kadrosunun, hiç değişmeden ikinci maça çıkmasıdır. Zico'lu günler bunlar. Belki doğruyu bulacaktır. Umarım az kalmıştır.