Luce-Tigana farkı Lucescu'nun teknik direktörlük yani Beşiktaş'ı şampiyon yaptığı 2002-2003 sezonundaki son puan tablosuna bakıyorum; 34 maç, 26 galibiyet, 7 beraberlik, "1" yenilgi, 63 gol atılmış, 21 gol yenmiş, 85 puan kazanılmış. O sezon ikinci olan Galatasaray 77, 6'ncı olan Fenerbahçe 51 puan (34 puan fark) kazanmıştı. Beşiktaş'ı "100'üncü yılında şampiyon olan ilk takım" yapan Lucescu'nun bu başarısını şunun için anımsattım; Rumen hoca, Beşiktaş'ı 3-5-2 sistemiyle oynatıyordu. Takımın "oyun merkezi" mükemmel uyumlu Zago- Ronaldo-İbrahim Üzülmez'den (Ahmet Yıldırım) oluşan geri üçlüydü. Bu üçlünün beyni Ronaldo'ydu. Brezilyalı yıldız, hareketlerinde ağırdı ama önsezisiyle rakip atakları tehlikeye dönüşmeden savuşturuyordu. Geri üçlünün en büyük şansı Tayfur- Giunti gibi usta iki ön liberonun olmasıydı. Bu ikiliyi ise Kaan Dobra- Pancu-Sergen üçlüsü tamamlıyor, Ahmet Dursun (Nouma) - İlhan Mansız ileri ikiliyi oluşturuyordu. Tümer stepne duruyordu. Bu unutulmaz kadro, Tigana'nın elinde ne yapardı bilemem ama bildiğim şu ki savunmayı yine dörtlü, kadroyu yanlış kurardı! Oysa siyah-beyazlı takımın çok pozisyon vermesinin baş nedeni geri dörtlünün riskli "çizgi savunmada" zorlanmasıdır. Bu sistemle Beşiktaş'ın bir dolu pozisyon vermesi, buna karşılık pozisyon üretme kısırlığı devam eder. Hele savunmaya katkısı sıfır olan, pas hatalarıyla hücum organizasyonunu bozan Kleberson oynadıkça... Ve... 1-0'la boyun eğdiği alt sıralardaki Sivas'a 8 net gol pozisyonu veren, kötü Fenerbahçe önünde "adam gibi bir pozisyon" bulabilen kötü Beşiktaş için "iyi oynadı" diyen, sakat Delgado'yu sağlam Ricardinho'ya tercih eden korkak Tigana'ya şunu sorarlar: Çocuk mu kandırıyorsun mösyö?