Puanlar paylaşıldı Kalite olarak düşük ama mücadele gücü yüksek bir derbi izledik. Sahadaki futbolcular takımları ve formaları adına son derece iyi niyetlilerdi. Kimseye bir şey söylemek mümkün değil. Çok çalıştılar, çok koştular, ellerinden geleni yaptılar. Kalitenin düşük olmasını ise maçın tansiyonunun yüksekliğine bağlıyorum. Öyle ya, kolay değil. Yenilenen çok şey kaybedebileceği bir 90 dakikaydı. O yüzden Zico'nun da Tigana'nın da fazla risk almadan ilk önce gol yememeyi düşünmelerini saygıyla karşılıyorum. Bu yüzden onlara bir şey diyemem ama çıkarttıkları kadrolarda yanlışlar vardı. Zico'nun yerinde olsam maça Kezman ile Tigana'nın yerinde olsam Ricardinho ile başlardım. Zico sisteminden taviz vermeden takımını oynattı. Deivid yine tek santrfordu. Fakat bundan iki hafta önceki maçta da yapılan hücumda çoğalma prensibini Denizli'de olduğu gibi dün de Saracaoğlu'nda göremedik. Fenerbahçe'nin iki maçta da gol atamamasını başka türlü izah etmek mümkün değil. Tuncay, Alex, Tümer ve Appiah Deivid'e yeterli desteği veremediler. Kötü müydüler? Hayır. Tuncay mükemmeldi. Çok koştu, çok çalıştı. Appiah da iyiydi. Yalnız Tümer'de sıkıntılı bir hava sezdim. Maçın havasına fazla girmiş, kendini çok kasarak oynadı. Gene de Alex'le, Önder'le, Tuncay'la net pozisyonlar bulundu. Yalnız oyuna girdikten sonra Ricardinho'nun kaçırdığı bir gol var ki o da "Aman Allah" dedirtecek cinstendi. Hafta içinde eleştirilen Runje ve Volkan hatasız oynadılar. Kendilerine güvenenleri yanıltmadılar. Lugano ile Edu da iyiler arasındaydı. Lugano-Nobre kapışmasını bayılarak izledim. Önder'de her geçen gün yükseliş var, bu dün de devam etti.
Buz gibi golü vermedi Nobre'nin sahaya kaptan çıkması manidardı. Hepimiz içimizden "Ne alakası var kardeşim" dedik. 30 yıl önce yapılanları Beşiktaş, 2006'ya taşımış. Vedat Yüksel ilginç kararlar verdi. Önder eliyle itiraz ettiği için kartını haklı olarak gösterirken, kendisini resmen her iki eliyle silkeleyen İbrahim Akın'ın suratına boş boş bakan adamdı. Devid'e yapılan penaltıyı göremedi. Gene Deivid'in gole giderken atağını ofsaytla kesmesi ilginçti. Burda yardımcı hakemin de kurbanı oldu. Haa diyecekseniz ki "Ne var kardeşim, Fenerbahçe gol attı da vermedi mi?" Ben de "Attı da vermedi" diyeceğim. İlk dakikalardaki buz gibi golü vermiş olsaydı maçın skoru nerelere taşınırdı, bunu da varın siz tahmin edin. Bir hakem skora bu kadar tesir eder. Neticede Fenerbahçe, Kadıköy'de 4-5 yıldır yenemediği Beşiktaş'a karşı makus talihini değiştiremedi. Puanlar paylaşıldı. Her iki takım da herhalde sonuçtan memnun değildir. Bu haftanın mutlu olan tek takımı da Galatasaray oldu.