Nobre ileride çok yalnız kaldı. Bobo olsaydı kazanabilirlerdi. Sonuç, G.Saray'ı mutlu etti Beşiktaş, kaybetmemek zorunda olduğu için Kadıköy'de garanti bir futbol oynadı.
Dünkü derbide gözüme çarpan en önemli nokta şuydu: 'İki teknik adam da maçın berabere bitmesinden yanaydı.' Bunu neden söylüyorum; ikinci yarıda yapılan oyuncu değişikliklerine bakın. Ne Tigana, ne de Zico, forvete dönük oyuncularını sahaya sürmediler. Örneğin Beşiktaş, Nobre'nin yanına Gökhan Güleç'i alıp forvetini güçlendirebilir; F.Bahçe de Kezman'ı sahaya sürerken Deivid'i kenara almadan gol yollarında daha etkili olabilirdi. Ancak iki hoca da riske girmemeyi tercih etti.
GÜVENLERİ YOKTU Bu maçın Beşiktaş açısından önemi çok büyüktü. Kesinlikle kaybetmemesi gerekiyordu siyah-beyazlıların. Bu nedenle garanti futbol oynadılar. Beşiktaş moral- motivasyon olarak rahat bir durumda olsa, maçı kazanabilirdi. Ama bir mağlubiyet çok pahalıya patlayacağından onlar da risksiz oyunu tercih ettiler. Ne Delgado, ne Kleberson'un gerçek performansları bu değil, olmamalı da. Kafa olarak rahat olsalar, kapasitelerinin çok üstüne çıkarlar. Dün bir kez daha gördük ki, kendilerine tam olarak güvenleri yoktu. Yoksa Beşiktaş, Kadıköy'den büyük ihtimalle üç puanla ayrılan taraf olurdu.
DEFANS SÜPERDİ Beşiktaş'ın savunması olağanüstü bir mücadele sergiledi. Başta Runje olmak üzere Toraman, Gökhan, Koray, Üzülmez; hepsi görevini başarıyla yaptı. Orta alan da çok koştu. Beşiktaş gol yollarında etkili olamadı. Büyük bir jest yapılarak kaptanlık pazubandı verilen Nobre ise çok yalnız kaldı, istediği pozisyonları bulamadı, yardımına da gelen olmadı. F.Bahçe ise oyun taktiği geriği kanatları kullanmak yerine devamlı göbekten yüklendi. Beşiktaş savunmasının gününde olması nedeniyle de sürekli duvara çarpıp geri döndü. Gerçi kanatları kullansa da etkili olamazdı, çünkü onların da Nobre tarzında bir forvetleri yok. Kezman ve Deivid kaliteli isimler ama yan ortalara kafa vuracak forvet değiller. LİG KARMAKARIŞIK Ev sahibi ekip ikinci yarı açık futbolu tercih etti, bu Beşiktaş'ı rahatlattı. Rakibinin üzerine giden siyah-beyazlılar, pozisyon bulmaya başladı. Ricardinho'nun attığı şutun Volkan'da kalması Beşiktaş'ın şanssızlığı, Fener'in ise şansıydı. Nobre'nin yanında bir Bobo olsaydı, Beşiktaş bu maçı kazanırdı. Bu skor Beşiktaş'ın işine yaradı ama en çok G.Saray'ı mutlu etti. Lig yine karmakarışık oldu. Artık herkes eşit durumda.
rıza çalımbay
gerekiyordu siyah-beyazlıların. Bu nedenle garanti futbol oynadılar. Beşiktaş moral- motivasyon olarak rahat bir durumda olsa, maçı kazanabilirdi. Ama bir mağlubiyet çok pahalıya patlayacağından onlar da risksiz oyunu tercih ettiler. Ne Delgado, ne Kleberson'un gerçek performansları bu değil, olmamalı da. Kafa olarak rahat olsalar, kapasitelerinin çok üstüne çıkarlar. Dün bir kez daha gördük ki, kendilerine tam olarak güvenleri yoktu. Yoksa Beşiktaş, Kadıköy'den büyük ihtimalle üç puanla ayrılan taraf olurdu. 
sergiledi. Başta Runje olmak üzere Toraman, Gökhan, Koray, Üzülmez; hepsi görevini başarıyla yaptı. Orta alan da çok koştu. Beşiktaş gol yollarında etkili olamadı. Büyük bir jest yapılarak kaptanlık pazubandı verilen Nobre ise çok yalnız kaldı, istediği pozisyonları bulamadı, yardımına da gelen olmadı. F.Bahçe ise oyun taktiği geriği kanatları kullanmak yerine devamlı göbekten yüklendi. Beşiktaş savunmasının gününde olması nedeniyle de sürekli duvara çarpıp geri döndü. Gerçi kanatları kullansa da etkili olamazdı, çünkü onların da Nobre tarzında 
bir forvetleri yok. Kezman ve Deivid kaliteli isimler ama yan ortalara kafa vuracak forvet değiller.
