Komedi... Ben böyle ruhsuz oynayan, taraftarına kan kusturan adeta karın kaslarını felç eden bir Beşiktaş görmedim. Sakatlıkmış, cezalıymış bahane değil. Beşiktaş'ta forma giymek o kadar basit olmamalı. Bir senedir bu takımın başında olan sayın Tigana, basın mensupları ile uğraşmayı bıraksın da iki pası dahi yapamayan, boş kaleye topu itemeyen, futbolcularına biraz çeki düzen versin. Dün İnönü'de futbol değil, bir komedi izledik. Asırlık Beşiktaş'ta ne pas, ne pres, ne hücum ne de savunma var. Kimin ne yaptığı belli değil. 'İnadına Tigana' taktiği bu olsa gerek: 'Saldım çayıra, mevlam kayıra...' Geçen hafta olduğu gibi 'bir şans golü olsa da işi bitirsek' der gibiydi Beşiktaşlı futbolcular. Rakip 28. dakikada 10 kişi. Tam 65 dakika 1 kişi eksik olan bir takıma kendi saha ve seyircin önünde bir gol dahi atamıyorsun.
Acemiler ordusu gibi Öyle bir orta saha ki acemiler ordusu!.. Delgado ve Ricardinho hani liderdi!.. Ne savunmayla ne de forvetle bağlantıyı bir türlü kuramadılar. Her aldıkları topu, rakibe hediye ettiler. Böyle olunca da oyun komediye dönüştü. Kazanılan 1 puan bu oyunla büyük kazanç. Bu maçta rakibi dahi alkışlayan, 90 dakika hiç susmayan Beşiktaş taraftarına kendi adıma çok üzüldüm. Beşiktaş 3 puanın yanında Nobre'yi de kaybederek, kötü gidişine bir talihsizlik daha ekledi. Umarım böyle devam etmez.