Buraya kadar Süper Ligimizin ilk sıralarındaki iki takımı arasında oynanan müsabakanın kalitesi buysa vah halimize. Ne acıdır ki futbolumuzun kalitesi maalesef her gün düşüyor. Görünen o ki Türkiye'nin en güzel ürünü olan futbola artık yalnız federasyonun değil, bütün futbol ailesinin sahip çıkması şart olmuş vaziyette. Vestel, Ersun Yanal gibi umut vaadeden genç bir teknik direktörle Türkiye'nin futbol devrimcisi olmaya yakınken, bu müsabakada Fenerbahçe'ye evinde teslim oldu. Bugüne kadar sarı-lacivertli camiada bir türlü kabul göremeyen suskun forvet Brezilyalı Deivid'i de neredeyse zorla milli yaptırdılar. Deplasmandan hem galip hem de lider olarak dönmek Fenerbahçeliler için ciddi bir kazançtır. Cumhuriyet Bayramı'ndaki bu güzel hediye ile Fenerbahçe 100. yılda lig şampiyonluğuna adım atan yolun ışığını açmıştır.
Teşekkürler Manisa Sivas deplasmanından kentlerine dönerken tuttukları özel uçakta bile istedikleri yere oturamayan futbolcuların seyahat sonunda İzmir'de karşılaştıkları kötü muameleden dolayı biz de çok üzülmüştük. Ama dün akşam gördük ki Vestel Manisa futbolda bu yıl devrimi gerçekleştirip Süper Lig'de istediği yere (şampiyonluğa) oturamayacak. Manisalı dostlar kusura bakmasınlar ama bu kez bir Fenerli olarak Vestel'e geçen yılın unutamadığımız acısından dolayı çok üzülemeyeceğim. Yine de onları, yönetimi, teknik kadroyu, oyuncuları ve taraftarları Türk futbolunu bu kısır dönemde bu haftaya kadar sırtlayıp başarıyla taşıdıkları için yürekten kutluyorum. Daha önce yazılarımda da belirttiğim gibi Fenerbahçe lider olarak sorumlu ve zor bir viraj dönemine geldi. Oyuncuların kart sıkıntısı çekecekleri endişesini hâlâ taşıyorum.