Başkanın askerleri! Ekşioğlu ve Eyüboğlu, başkan Aziz Yıldırım ile sürekli birlikteydi. 100. yılda uyumlu çalıştığı ikilinin istifası Yıldırım'a, "Bu sezon bitmeden yöneticisiz kalırsın" mesajıydı
İki maç üst üste gelen performansla Fenerbahçe ayağa kalktı. Uzun zaman sonra sarı-lacivertliler ilk kez 100. yıl heyecanını duymaya başladılar. Asırlık kulübün, özel senesinde başarılara ulaşacağı duygusu geri geldi. Bu dönemin birlik içinde geçmesi gerekirken önce tribünlerde başlayan bölünmeler, yönetime de yansıdı. Futbol takımının sezon başından bu yana gösterdiği performans ile ağır eleştiriler almasının ardından, yönetimin tribünleri "tek ses" haline getirme operasyonu geldi. Tribünlerdeki çok seslilik ve çeşitli derneklerin pankartları için, "Burada tek şey için bağırılır; o da Fenerbahçe" diyen başkan Yıldırım, kendisi için açılan pankartlara ses çıkartmadı. Hatırlayanlar bilir; birbiri ardına dizilen bayraklar ile okul tarafındaki Telsim tribününde şov yapan "unifeb" organizasyonu bir anda bitirilmişti. Gerekçe, yukarıdaki gibiydi. Bu gelişmeler yıllar içinde kendine yer bulurken İlhan Ekşioğlu ve Rahmi Eyüboğlu'nun istifaları geldi. Bu iki yönetici de; tabiri caizse "başkanın askeri" olarak anılırlar. Gerçi diğerleri de öyle anılır ama, stat ile ilgili olan görevlerinde çok aktif olarak hizmettedirler. Başkan ile her gün karşı karşıya gelirler. Birlikte çalışırlardı. Tek laf ile istifa mektuplarını verdiler. Başkan Aziz Yıldırım önce yemekte onlara "adam olun" dedi, bir gün sonra ise "Artık size güvenmiyorum" kelamı ile tepkisinin bir anlık olmadığını gösterdi. İstenmediklerini anladılar. Bu tepkiyi hak etmediklerini düşündüler ve istifalarını verdiler. Bu süre içinde diğer yöneticiler ne yaptılar? Yıllardır birlikte çalıştıkları arkadaşlarının bu hakaretler karşısındaki tepkilerini nasıl karşıladılar? Başkana ses çıkartamadıkları için, şimdi onları kararlarından vazgeçirmeye, "Olur böyle şeyler" demeye getiriyorlar. Bundan sonra başkanın benzer tepkiyi göstereceği yöneticinin, artık başka bir alternatifi de kalmıyor çünkü. Ve Aziz başkan da biraz sinirlidir. Son günlerin moda tabiriyle de nobrandır. Gönül kırar yani. Bu sözleri dört duvar arasında söylense, tek kişinin ağzı açılmaz. Önce büyükleri, sonra da başkanlarıdır. Ama herkesin içinde olay gerçekleşince biraz gurur ve haysiyet sahibiyseniz, istifa edersiniz. Sonuçta olan olmuş, ok yaydan çıkmış. Araya girenler olsa da ne Ekşioğlu'nun, ne de Eyüboğlu'nun kararının değişeceğini sanıyorum. Tribünlere de "by-pass" yapıldığını, protesto eden, eleştiren taraftar tipinin, o koltuklardan uzaklaştırılmaya çalışıldığını duyuyoruz. Bu tribünler Aziz Yıldırım için şarkılar besteleyip, istifa kararını açıkladığında açlık grevi yapanlar tarafından dolduruldu. Şimdi ise önlem alınacak noktalar olarak yorumlanıyor. Aziz başkanın bundan sonra daha dikkatli olması ve konuşurken düşünmesi gerekir. En iyi "adamları" artık istifa yolunu seçiyorsa, 100. yıl dolmadan yöneticisiz kalabilir. En büyük destekçileri (tribünler) için ise önlemler alınıyorsa, daha farklı şeyler de olabilir.
Not: Bu konuda sadece maç seyretmek için stada gidenlerden gelen mailler var. Özellikle Bursaspor maçında olanlara dikkat çekiyorlar. Migros tribünü kaynıyor.