İnadına Tigana! Ortada al gülüm ver gülüm yönetilecek bir maç ve cebinde FIFA kokartı olan bir hakem... Gelin görün ki, şu maçın altından kalkamıyor Kuddusi Müftüoğlu. Taç çizgisinin yanında Baki topu elle aldı diye sarı kart gösterip ikinci sarıdan atıyor. Orada Baki sadece reflekslerinin kurbanı oldu. Acaba aynı sarı kartı bir derbide gösterebilir mi Kuddusi Müftüoğlu! Gökhan Güleç maç boyunca tekme yedi, Ulusoy'un kontenjanından kokart alan Kuddusi Müftüoğlu hepsini seyretti. Beşiktaş, zayıf rakibi Buca karşısında rahat bir tempoda oynadı ve kupa serüvenine 3 puanla başladı. Beklenen de buydu. Bucaspor'un en çok umut bağladığı oyuncusu ahı gitmiş, vahı kalmış Aygün. Böyle bir takım karşısında Beşiktaş için "Şu iyi oynadı, şu kötü" demenin anlamı yok.
Çarşı'dan tezahürat Skor 4-1 olunca sağımızdaki Çarşı Grubu'nun ağırlıklı olduğu tribün, "Turgay Demir, Turgay Demir baksana, inadına inadına Tigana" diye bendenize gönderme yaptı. Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Tigana kanlımız değil ama babamızın oğlu da değil. Övünecek işler yaptığında övüyoruz (Pek yapmıyor), yerinecek işler yaptığında (Çok yapıyor) yeriyoruz. Dün de sol ayaklı Fahri'yi sağ kanatta, sağ ayaklı Burak'ı sol kanatta oynattı. Herhalde ters bağlama yaptı! İkinci yarıda oyuna giren Delgado için özel bir şeyler yazmak şart. Futbolu özlemiş. Çizgiye çok yakın oynamasına rağmen gayretli ve etkiliydi. Müthiş de bir gol attı. En kötü oynadığı maçta bile iyi oynayacağı günlerin yakın olduğunu ısrarla vurgulamıştık. O gün artık çok daha yakın. Beşiktaş 3 yıl sonra Sakarya ile lig maçı oynayacak. Cezalı Burak oynamayacak. Böyle durumda kupa maçında siz olsaydınız 4 gün sonra işinize yaramayacak Burak'ı mı sürerdiniz sahaya, yoksa o maça hazırlayacağınız kişiyi mi? Tigana, Burak'ı sürdü. O bunları yapıyor, biz de eleştiriyoruz.
