İş bilenin kılıç kuşananın F.Bahçe camiası kendi kaynaklarıyla Saracoğlu'nu mükemmel hale getirdi. Devlet ise zamanında aldığı büyük paraları çarçur eden G.Saray'a Seyrantepe'yi veriyor. İnsaf!
Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin son derece önemli ve tartışmaya açık bir konuyu, "Seyrantepe herkese açık" diyerek kestirip atıyor. Böylece bir bakanın ağzından çıkan bu sözlerle iş iyice meşrulaştırılmış oluyor. İlk önce sayın bakana şunu soralım. Seyrantepe herkese açıksa G.Saray ile TOKİ arasında imzalanan protokol neyin nesi oluyor? TOKİ direkt olarak başbakanlığa bağlı bir kuruluş ve halkımıza ucuz yollu konut kazandırma gibi bir görevi var. Ama görüyoruz ki TOKİ, (dolayısıyla devlet) G.Saray'a ne yapıp edip stat kazandırma gibi bir misyon yüklenmiş. "Bu kulübe neden böyle bir kıyak yapılıyor" sorusunu sormadan önce, "G.
Saray neden kendi imkanlarıyla bir şey yapamıyor ya da yapmıyor"un yanıtını bulmalıyız. "Nerede beleş oraya yerleş" felsefesini, sadece G.Saray'a değil hiçbir kulübümüze yakıştıramıyorum.
PARA BUHARLAŞTI Avrupa'da başarılı olduğu dönemlerde devletten büyük yardımlar aldı. Parayı kötü kullandılar, yanlış transferler, işi başkan değiştiren kongrelere kadar götüren kulüp içi çıkmazlar ve başka nedenlerden dolayı bu büyük para buhar olup uçtu. Türk futbolu adına tek bir yatırımda bulunmadılar. "Ali Sami Yen'i yeniden yapacağız" diyerek hayali projelere milyonlarca dolar ödediler. Tek çivi çakmadılar. Yeni yapılan Olimpiyat Stadı'na balıklama atladılar, sahiplendiler. Ama herkesin bildiği malum sebeplerden dolayı oraya kapağı atamadılar. Böylece bir kapıyı kaybettiler. Ama yılmadılar... Cepten 5 kuruş harcamadan devletten Seyrantepe'yi talep ettiler. Şimdi bunu alacaklar. Neye karşılık, hangi başarıya karşılık? Kimse bir açıklama yapmıyor. Son yıllarda Avrupa'da esamesi okunmayan G.Saray'a devlet neden böyle bir kıyak yapsın ki? Liverpool, PSV mağlubiyetleri mi, Bordeaux beraberliği mi, Tromsö'ye elenmeleri mi, yoksa daha önceki sene Avrupa'da hiçbir kupaya katılamamaları mı? Bu başarının (!) sırrı nedir yani? Şampiyonlar Ligi'nin en zayıf grubunun dibine demir atmış bir takım için böyle bir kıyak neden yapılsın ki? "Tahsis ettiğimiz yerde F.Bahçe mükemmel bir stat yaptı. Başka stada ihtiyaçları yok" diyor sayın bakan. Evet tahsis edilen yerde stadı F.Bahçeliler yaptı. Yönetimiyle, camiasıyla yaptı. 70 bine yaklaşan taraftar kartı alarak, Feneriumlara para basarak, 30 binden fazla kombine alarak, daha şimdiden iki milyonu geçen piyango biletine sahiplenerek taraftarıyla yaptı. O taraftar ki sabah saat 5'lerde stat inşaatında taş taşıdı, beton döktü, kapalı tribünü yerleştirdi. Evet Sayın Şahin, şimdi bu iki kulübü nasıl bir tutuyorsunuz? Sizin tahsis ettiğiniz yerde F.Bahçeliler bunu yaptı. Ama G.Saray'a tahsis ettiğiniz yerde bu işleri siz, yani devlet yapacak. İşin ilginci bütün bunlar halkımızın cebinden çıkan vergilerle yapılacak. Merak ediyorum, halktan böyle bir izin aldınız mı? Sizden G.Saray'a (Her ne kadar herkese açık deseniz de gerçek bu stadın G.Saray'a yapıldığıdır) "Bakın F.Bahçeliler yarım yamalak statta oynama pahasına tribünlerini tek tek yıkarak UEFA finalinin oynanacağı bir eser meydana getirdiler. Hadi bakalım siz de onları örnek alın, kollarınızı sıvayın" öğüdünü vermenizi beklerdik. Ama olmadı, olaya milyonlarca kişiyi üzecek bir bakış açısıyla yaklaştınız. "F.Bahçe'nin stada ihtiyacı yok" diyorsunuz. Doğru yok ama o stada milyonlarca dolar harcayanlar biraz enayi yerine konmuyor mu? Aslında fazla söze de gerek yok. Atalarımız, "İş bilenin, kılıç kuşananın" diye ne de güzel söylemişler. Bu veciz o zamanlarda geleceği görenlerin G.Saray için söylemiş olduğu bir söz olsa gerek.
