Ruhumuz yeter! Bazen hüzün denizlerinde, bazen sevgi kumsallarında ama hep umut dağlarında yaşanası bir bayramın ortasındayız. Bayram muhabbetlerinde aklıma ilk gelen sevgili üstad Soner Olgun'dur. Her söylediği şarkı, her çaldığı sazdan sonar saat ve gün farketmeksizin, benim şimdi size yazacağımı söyler. İyi bayramlar... Anlaşılmakta zorluk çekildiğinde, anlatamamanın ıstırabını yaşarım. Sanki suç bendeymiş gibi. Ya tartışmaya girmeyeceksin derim, ya da girdiysen... Çarşı her şeye karşı ya, herkes de Çarşı'ya karşı. Lakin bilmiyorlar ki, Çarşı kendine de karşı! İnadına Tigana desteği çoğu insanı rahatsız ediyor. Biliyorum. Hatta bu desteğin Del Bosque'ye, Rıza'ya, Daum'a neden yapılmadığı iğneli şekilde sorgulanıyor. Nasıl bu yargıya varıyorlarsa? Daum, ikinci gelişinde "Lösemili çocuklar seni özledi" diye flama açan Beşiktaş tribünleri tüm ülkenin Daum'a karşı başlattığı linç girişiminde tek başına Daum'un koluna girmiştir. Rıza'ya açılan "Hepimiz kapıcıyız" flaması, bu tribünlerin asla adam satmayacağı işareti olmakla beraber, Rıza'nın "İstifa edebilirim" açıklamalarına "Büyük kaptan" tezahüratıyla destek vermiştir. Kötü gidişte "Yeniköy Kasabı" diye sıfatlandırılan hocamıza tribünler "Vicente del Bosque" diye yırtınası bir tempo tutmuştur. "Çarşı'ya ne oluyor" başlıklı yazısında Sayın Turgay Demir, "Her şeye karşı olan Çarşı, neden Tigana'ya değil" diye bol ünlemli bir soru soruyor. Cevap verelim; Çarşı, Tigana'ya karşı olanlara da karşı. Runje'ye de saldırılar bitmiyor. Neden ıslıklamamışız da destek vermişiz. Kumaşına inandığımız bu vatandaşı, teknik ekip inanılmaz tutuyor. Özellikle Büyük Ali... Medyanın da bu adamı devamlı kamuoyunun önüne atması bittiğinde kara bulutlar da gitmiş olacaktır. Beşiktaş tribünlerinin bir ruhu vardır. Kalp ve akıl durmalarında bile yaşar. Zapdedilememiş 3-5 kaleden biri olan bu ruh hali, yalnızca Beşiktaşlılara hayat verir. Ben anlatamamış, bazıları anlamamış olsa da!