Ne bekliyordunuz ki! Futboldan anlamayanlar Beşiktaş'ın son lig galibiyetini göklere çıkartmış, yere göğe sığdıramamıştı. Bu satırların yazarı ise daha dün o futbolun Tottenham galibiyeti getirmeyeceğini ısrarla vurgulamıştı. Yanıtlarını da yine bizzat benim vereceğim bazı sorular var. Kadro kalitesi..? Çok yetersiz. Sistem..? Sıfır. Teknik direktörün oyuna katkısı..? Sıfırın altı. Beşiktaş tarihi boyunca hiç bu kadar yaratıcılıktan yoksun ve iflas etmiş bir sistemde ısrar eden anlamsız bir teknik direktör görmemişti. Koskoca Beşiktaş tarihi boyunca böylesine bir orta saha zavallılığı yaşamamıştı. Üzgünüm ama bu sistem bu oyuncularla devam ettiği sürece Beşiktaş'ın bırakın UEFA'da gruplardan çıkmasını, Türkiye Kupası'ndaki grupları bile aşması mucizelere kalacak. Tottenham maçının 90 dakikasında tek bir akılcı pozisyon yok. Bırakın biri ölü toptan, kaleyi bulan iki adet, Serdar'ın da az farkla dışarı çıkan şutundan başka Beşiktaş'ın gole yaklaşmışlığı yok.
Havanda su dövüyor Sistemin iflas ettiğini bildiği halde ikinci yarıda B planı olarak hücuma yönelik iki yeni oyuncuyu sahaya sürmekten başka tek bir dehası olmayan Tigana ile boş yere vakit kaybediyor. Tottenham maçı Beşiktaş'ın kadro yapısındaki inanılmaz eksikleri ve sistemindeki yanlışları bir röntgen gibi herkesin gözüne soktu. Beşiktaş olmayan orta sahasıyla havanda su dövüyor. Bu orta saha kalite yoksunluğu ile hem savunmayı hem hücum gücünü felç ediyor. Savunmada Gökhan Zan gibi Türkiye'nin en iyi oyuncusu işte bu yüzden hata yapabiliyor. Nobre gibi bir golcü de topla buluşmayı sadece Ümraniye'de antrenmanlarda yaşayabiliyor. UEFA'da kendi sahandaki maçları kazanamazsan gruptan çıkman mümkün olmuyor. Demek ki ilk 3'e girmek daha şimdiden deveye hendek atlatmak gibi bir şey oldu. Kaldı ki bundan sonraki rakipler daha da güçlü. Maçı izlerken aklıma Chelsea maçlarını oynayan bir Beşiktaş geldi. O Beşiktaş'la bu Beşiktaş'ı kıyasladım. Ortaya nasıl bir sonuç çıktığını herhalde anlatmaya bile gerek yok.