İhanet olur! G.Saray toparlanamıyor. Tıpkı aksak Timur gibi yalpalıyor, mehteran takımını kıskandırırcasına da ligde bir ileri, iki geri yol almaya çalısıyor. Gerets'in isi her geçen hafta zora giriyor. Dönüs biletine uzanan yol ise giderek kısalıyor. Daha düne kadar külliyen 'hocamızın arkasındayız' diyen yönetim Gerets'e ilk çalımını Ankaragücü beraberligi sonrasında attı bile. Futbolun patronu Adnan Polat, "Teknik kadro önlemler almak zorunda. Her sabrın bir limiti var. Limit doluyor" diyerek Belçikalı çalıstırıcıya aba altından sopayı gösterdi. Fenerbahçe'nin tel tel döküldügü, Trabzon ile Besiktas'ın da ancak 9. haftada kendini bulmaya basladıgı bu dönemde Vestel açık ara zirveye yapıstı. Ligde puan hovardalıgını sürdüren G.Saray'da endiseli gidisin tek sorumlusu bence Gerets. Tamam Belçikalı, "Yönetim ne transfer yaptı ki benden basarı bekliyorlar. Alın dediklerim alınmadı, tansferi de zaten son dakikaya getirip bana onaylattılar" diyebilir, haklıdır.
Yanlıs politika izledi G.Saray yönetimi adam gibi transfer politikası uygulayamadı. Ama Gerets de eldeki kadroyu ideal biçimde kullanmayarak sıkıntıyı ikiye katladı. Gerets tartısılıyor, kaldıgı sürecede tartısılacak. Çünkü G.Saray gibi etkin bir markanın basında. Basarısızlıga asla tahammülü olmayan takımın sorumlulugunu üstlenmis durumda. Gerets için hâlâ geç degil. Sampiyonlar Ligi arenasında hatalarını telafi eder, kalan tüm maçlarını kazanıp Avrupa fatihini diriltirse bunun rüzgarı ligde kum fırtınası etkisi yaratır. Aksi durumda yani Galatasaray ligde ve Avrupa'da nal toplarsa iste o zaman degil Gerets'i, dünya markası Mourinho'yu bile takımın basında tutmak camiaya ihanet olur.