Go home Hakan! Hakan Şükür yıllardır Türkiye'nin en tartışılan futbolcusu. Kimine göre kazma bir topçu, kimine göre yeri doldurulamaz bir golcü. Milli Takım'ı bıraksın diyenlerden, jübilesini yapsın diyenlere kadar büyük bir koro "Go Home Hakan" şarkısını mırıldanıyorlar. Ve ne yazık ki çoğu rakip takımların amigoluğunu yapan yazarların başını çektiği bu koroya, zaman zaman bazı Galatasaraylılar da katılıyorlar. Pozisyona girmenin başlı başına bir beceri olduğunu kabul eden tüm modern futbol teorisi yerle bir edilerek Hakan Şükür'ün yaptıkları basite alınıyor ve artık sahalardan çekilmesi isteniyor. Galatasaraylılardan sakin bir şekilde şunu düşünmelerini ve bu şer korosunun gürültüsüne aldanmamasını bekliyorum.
Dolduruşa gelme! Eğer bu Hakan Şükür olmasaydı; geçtiğimiz sezonun 2. yarısını ve bu sezonun başını sakat geçiren Ümit Karan'a kalınsaydı, geçen yılı ve bu sezonu şu ana kadar büyük bir formsuzlukla bitiren Necati'yle devam edilseydi ya da takımı ne kadar taşıyacağı belli olmayan Hasan Kabze golcü olarak sahaya çıksaydı Galatasaray'ın hali nice olurdu? Üstelik, kulübün Hakan Şükür'ün yerini dolduracak golcüyü alması da maddi olarak imkansızken. Şunu unutmamak lazım, bazı futbolcular vardır sahaya çıktıklarında takımın ruhunu temsil ederler. Fenerbahçe'yi Tuncaysız düşünemiyorum, Galatasaray'ı daha iyisini bulana kadar Hakan Şükür'süz. Fransızlar Zidane'ın, Çekler Nedved'in arkasından futbolcu yokluğundan ağlamıyorlar, böyle büyük yetenekleri bulmak kolay olmadığı için hayıflanıyorlar. Galatasaraylılar, Hakan Şükür'ü harcama korosunun dolduruşuna gelmeyin, o olmasa ne geçen yıl şampiyon olunurdu ne de takım bu sezona umutlu başlayabilirdi.
