Sonun başı Son günlerdeki Hakan-Ümit kaosuna Gerets son noktayı koyarak ikisini birden Konyaspor karşısında sahaya sürdü. İşin aslına bakarsanız kimse ne istediğini bilmiyor. Gerets, Denizli maçında Ümit'i kadroya almadı hepimiz "Ümit nerede?" diye ayaklandı. Bordo maçında bu defa Hakan yok. "Hakan nerede?" diye ayaklandık. Liverpool'da "Hakan bitmiş niye oynatıyor?" diye yazan da biziz. Kısacası herkes "laf olsun, torba dolsun" hikayesinde. İşte bu konuda Gerets'i eleştirmek bence haksızlık. Çünkü bu takım Hakan'sız da Ümit'siz de olmuyor. Yine en iyi tercihi Belçikalı hoca yapacaktır. Maça gelince ligde Galatasaray için Konyaspor maçı çok önemliydi. Bu maçta kaybedilecek puan sarı-kırmızıları şampiyonluk yolunda çok geri bırakacaktı. Bunun bilincinde olan futbolcular da maça hızlı başladı. Yine Hakan ve Ümit'le gole çok yaklaşmalarına rağmen son vuruşlarda pek başarılı değillerdi. Taraftarları onlardan gol beklerken Eder öyle güzel bir gol attı ki alkışlamamak futbolun güzelliğini inkar etmek olurdu.
Son darbe Ufuk'tan Ancak dün akşam ön liberoda çok iyi bir görüntü çizen Ayhan bu gole karşılık verince ilk yarı beraberlikle bitti. İkinci yarıya Galatasaray yine hızlı başladı. Bu defa golleri onlar buldu. Ümit ve Arda'nın golleri farkı ikiye çıkardı. Ancak daha sonra Liverpool maçının yorgunluğu olsa gerek takım iyice durdu. Konyaspor atakları başladı. Erman farkı bire indirdi. Bu golden sonra da misafir takımın atakları üst üste geldi. Uzatma dakikalarında Ufuk takımının beraberlik golünü atınca maç da bu şok golle berabere bitti. Bu beraberlik bence Galatasaray'ın ligde işini şampiyonluk yolunda çok zora soktu. Takımda artık radikal kararlar çok geç olmadan alınmalı.