Fransız Tigana! Yönetimleri, teknik adamları hatta futbolcuları eleştirmek, "değil o kulübe zarar vermek" aksine fayda sağlar... Hiç eleştirilmemek, gündeme alınmamak daha büyük kayıptır. Beşiktaş'ı, F.Bahçe'yi, G.Saray'ı büyük yapan önemli unsurlarından biri de medya değeridir. Ekibiyle birlikte kariyeri nedeniyle yılda 6 milyon YTL alıp, tam yetkiyle 10 aydır iş başında olduğuna göre Tigana'nın "tercihlerine saygı duyulmasını beklemesi" kadar, medyanın da eleştirilerine, beklentilerine toleranslı yaklaşması zorunludur. Fransız Tigana; Brezilya milli takımında forvetin gerisinde oynayan Ricardinho'yu sol kanatta, forvet Burak'ı sağ kanatta oynatabilir. Hatta İbrahim Üzülmez'i forvetin gerisinde, Nobre'yi defansta, stoper Baki ve Toraman'ı kanatlarda ya da hücumda da kullanabilir. Hepsine bir gerekçe bulur, hatta Bobo'yu kaleye de geçirebilir! Toshack döneminde forvet Ertuğrul'un stoper oynatıldığını gören bu camianın karşısına CSKA maçından sonra çıkıp "Benim futbolcum iki üç yerde oynayabilmeli" diyebilir.
Beşiktaş sensiz de büyük Ancak "Ne yapıyorsun?" denildiğinde "Bana düşmanlık yapılıyor" yalanının arkasına sığınamaz. Her horoz kendi "çöplüğündemevkisinde" öter gerçeğine sırtını dönemez... Baskılar ve sakatlıklar sonucu geri dörtlünün soluna çektikten sonra İbrahim Üzülmez'in milli takıma çağrıldığını inkar edemez. Ricardinho'nun yerinde oynayınca neler yaptığını, Baki'nin solda harcandığını, Burak'ın forvet veya gerisinde kullanmadığında nasıl kısırlaştığını (son üç maça bakın!) gazetecilerden ya da herkesten sonra göremez. Fahri'yi, sahada "sahte okey" gibi duran Kleberson'a feda ederek milli takım yolunu da kestiğini kulak arkası edemez... Yüreği Afrikalı, kafası Fransız hocam; garibanın gözüne soktuğun o kürdanı ısrarla çıkarmayarak bu ülkede nasıl algılandığını dinlemeyecek kadar, ülke gerçeklerine Fransızsın! Kibiri bırak, inat etme, üç maymunu oynamaktan vazgeç ne olur! Büyük Beşiktaş, seninle de sensiz de her zaman güzel ve büyük olur.