Ecel terleri Rakamsal istatistikler Beşiktaş'ın Ankaragücü karşısında bu maçı rahat kazanacağını gösteriyordu. İlk 20 dakika tamamlandığında tabeladaki skor da bunun bir kanıtı gibiydi. İki farklı üstünlüğe rağmen "Beşiktaş'ın oyun taktiği nasıldı?" diye sorarsanız, "Her zamanki gibi" derim. Savunma ileri çıkmıyor, orta alan ağırlıklı olarak enlemesine oynuyor, sağ kanat çalışıyor, soldaki arıza ise sürüyordu. Kanatlar çalıştığında adeta gol makinesi olabilen Nobre, mevcut arıza nedeniyle Gökhan Güleç'i ileride tek bırakıp, başladı sahanın her yanında pres yapmaya, top kapmaya. Bu da Kartal'ın hücum gücünü zayıflattı. İkinci yarıda, mavi kramponlarını değiştiren Ceyhun'un golü siyahbeyazlıları panikletti. Gökhan'ı kenara alıp, Ricardinho'yu sahaya sürerek orta saha hakimiyetini ele geçirmek isteyen Jean Tigana, takımına ilk kez ileride pres yapmaları için uyarıda bulundu.
Hakem 'faul'ü unutmuş Beş hafta dinlendirilen hakem Bülent Demirlek, "Faul" kavramını unutmuş bir görüntü sergiledi. Başkent temsilcisinin Koray'ı hastanelik etmesi bile onun sert futbolu durdurması için yeterli olmadı. Sahanın en çalışkan ismi Nobre idi... Penaltı kaçırmasına rağmen tribünlerden en çok alkışı o aldı. Nobre'yi güzel futbollarıyla Delgado, Ali Tandoğan ve İbrahim Toraman destekledi. Beşiktaş'ın, daha doğrusu Tigana'nın bu oyun felsefesiyle perşembe günü CSKA Sofya karşısında işi hiç kolay değil. Bulgaristan'da siyah-beyazlıları, sekiz maçta yedi galibiyet alan bir takım bekliyor. Skor avantajı elbette önemli. Ama saha içindeki oyun dün akşamki gibi olursa Beşiktaş turu ancak ecel terleri dökerek geçebilir.