Çekin ellerinizi Artık işin şakası kalmadı. "Deveyi diken Fener'i ..... yaranır" pankartına verilen cezayı kaldıran Tahkim, tüm üyeleriyle ve de hiç vakit geçirmeden istifa etmek zorundadır. İstifa müessesesi bu vahim olaydan sonra bile çalışmayacaksa federasyon yetkililerinden gençlerimize, çocuklarımıza neler anlatacağımızı bir bildiri ile yayınlamalarını istiyoruz. Yani; adamlar resmen "Bu tür pankartlar gayet normaldir, spor dışı değildir, herkesin anaavrat küfür içeren pankart açma hakkı vardır. PFDK ceza verirse de korkmayın, Tahkim olarak arkanızda dimdik duruyoruz" diyorlar. Ne yapacağımızı şaşırdık; bakın arkadaşlar, bu iğrenç küfürler sizin için normal sayılabilir, ceza da gerektirmeyebilir. Ama milletimiz için asla normal değil. Evimizde çocuklarınızı böyle yetiştirebilirsiniz. O, sizin sorununuz. Ama bizler olaya böyle geniş bakamayız. Bu yüzden milletinize biraz saygınız olsa futbolumuzun üzerinden ellerinizi çeker, gidersiniz. Yazarın notu: Biliyorsunuz Kadıköy'de açılan pankartta aslan (!) kesilenler (Elbette haklı olarak) cezayı kesmişlerdi. Beşiktaş'a gelince iş değişiyorsa; burada problem ya da korku yaşanıyorsa onları da bilmek zorundayız. Daha doğrusu birileri açıklama yapmak zorunda. (Milyonlarca F.Bahçeli'ye edilen küfrü temize çıkaranları bir delege olarak tekrar şiddetle kınıyor ve tüm F.Bahçelileri protestoya çağırıyorum.)
***
Gözlerden kaçan daha doğrusu kaçırılan bir konu daha var. Bursaspor üyeleri Lemi Keskin ve Gökhan Celbiş "2004'teki Ç. Rize-Beşiktaş maçıyla ilgili Şike Tahkik Komisyonu kurulup kurulmadığına ilişkin bilgi edinme talebimiz federasyon tarafından hâlâ yanıtlanmadı. Görevi ihmal ve suistimalden, ayrıca söz konusu maç için ihbara rağmen komisyon kurmayarak üstlendiği görevi kötüye kullanmak suçundan Cumhuriyet Savcısına suç duyurusunda bulunduk" diyorlar. Allah kolaylık versin. Bizim sorduğumuz onlarca soruya arkadaşlar hala kapı-duvar. İşiniz zor. Yalnız sezon sonunda daha da zor olacak. Örnek mi? İşte Samsun, işte Malatya ve mucizelerle (!) ligde tutulan Denizli... Halbuki ne gerek var; gidene 'ağam' gelene 'paşam' de, önünü ilikle, etliye-sütlüye karışma, gerisine de karışma... Öyle değil mi... Bu konunun üzerine cesaretle giden Bursalıları canı gönülden destekliyorum. Kendi adıma bu yolda asla yalnız olmayacaklarının da garantisini veriyorum.