Her gün daha iyi Her şey güzel başlamıştı... Tek eksik türübünlerin doluluğuydu... Buna rağmen Trabzonspor'a Avni Aker'de müthiş bir taraftar desteği vardı. Tribünlerin çoşkusu sahadaki futbolcuya da yansımıştı.. Bu sezon ilk kez Trabzonspor'u sahasında bu kadar mücadeleci, canlı, hareketli ve organize bir görüntü içerisinde izledim. Bordo-mavililer maçın ilk yarısında attığı iki golden çok kaçırdığı gollerle bulduğu net pozisyonlarla sıkıntılı anlar geçirtti. Ama yine de Galatasaray gibi Şampiyonlar Ligi'nde iddasını sürdüren bir takım karşısında üç gol bulup bir o kadar da kaçırmak kalay olmasa gerek değil mi? Oyunun ilk kırk dakikasına kadar sahada modern futbolu en ince noktasına kadar en iyi şekilde uygulamak isteyen ve de başaran harika bir Trabzonspor izledik.
Aslan'dan fiks menü Bu yarının son dakikikalarında yenen gol Trabzonspor'un oyun üzerindeki motivasyonunu bozsa da hakemin düdüğü bordo- mavililerin imdadına yetişti. Trabzonspor, oyuna süratli başladı... Maçın hemen başında hissedilir bir de hakimiyet kurdu. Sağlı sollu ataklar ve bindirmelerle rakip kaleyi abluka altına aldı. Takım henüz tam manasiyla hazır değilse de zaman içerisinde her gün daha iyiye gidecek... Özlenen ve beklenen başarılı Trabzonspor'u görür gibiyiz. Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında oynanan futbol ve kazanılan maçlar Trabzonspor'un iyi yolda olduğunun işaretleridir. Şu an için bir kaç futbolcunun ve bazı mevkilerin randımanı düşük görülebilir ama her maç bir gün, bir önceki maçtan çok daha iyi görüntüler veriyor. G.Saray için bir şey demeye hiç gerek yok, kendilerine bir dost hatırlatması yapalım. Eğer bu oyun şekliyle bu sahaya dizilişle ve bu mantaliteyle çarşamba günü Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool'a karşı, hem de deplasmanda aynı menüyü servise sunarsa, maçın skorunun fiksi üçten başlar.