Dünya futbolunun beşiği İngiltere, bu hafta rüşvet skandalıyla sallanmaya başladı. Dünyanın en kaliteli ve başarılı futbolcularının ve teknik adamlarının hedefleri arasında ilk sırada yer alan ada; futbol sahalarında sıkça rastladığımız rüşvet skandalıyla adını lekeledi.
İngiltere Premier liginin en başarılı ve saygın teknik direktörleri arasında
gösterilen, Fenerbahçe'den transfer olan Nicolas Anelka'nın da teknik direktörlüğünü yapan Bolton Wanderas Teknik patronu Sam Alllardyce ve Portsmouth Teknik Direktörü Harry Redknapp'ın, illegal yollardan futbolcu transferinde rüşvet aldıkları ortaya çıktı.
Rüşvette adı gecen kişiler ise; Sam Allardyce (Bolton Teknik Direktörü), Craig Allardyce( Sam'in oğlu), Peter Harrison (menajer), Tenu Yerima (menajer), Charles Collymore (menajer) ve adı açıklanmayan daha bir çok gizli kahraman.
Uzak doğuda başlayan ve daha sonra Avrupa'ya bir salgın gibi yayılan, illegal yollarda para kazanma ve bahis olayları önce Belçika'da kendini gösterdi. Daha sonra bir ara Almanya'da Bundesliga gündemini sarsan iddialar yönünü Türkiye'ye çevirdi. Süper Lig'de birbiri ardına ortaya atılan iddialar ve suçlamalar şimdilik gündemden düşse de, skandal Çizme'de yeterince ciddiye alındı.
İtalyan futbolunun kasıp kavuran skandalların, telefon görüşmelerinin ve hakem atamalarındaki usulsüzlüklerin ardından mahkeme kararıyla, İtalya futbolunun göz bebeklerinden Juventus 2. Lige (Seri B) düşürüldü, ardından AC Milan, Lazio ve Fiorentina gibi ünlü kulüpler puan silme cezasına çarptırıldı. Ne var ki; dünyanın en pahalı haftalık maaşlarının ödendiği ve en pahalı transferlerin yapıldığı adada kapalı kapılar arkasında yapılan transfer çalışmaları devam ediyordu. Ta ki; BBC'nin Panorama adlı televizyon programında yayınlanan "Gizli Yürütülen; Futbolun Kirli İşleri" adlı belgesel programının dün gece ortaya çıkardığı gizli kamera kayıtlarına kadar.
Dünyanın saygın teknik adamları alacakları 30 bin ila 50 bin sterlin arasında değişen rüşvetlerle futbolcu transferlerine onay veriyorlardı. İşin en ilginç olanı ise, hiç şüphesiz işin içerisinde Sam Allardayce'nin oğlu Craig Allardayce' in de olmasıydı. Bolton Wanderers'ın transfer çalışmalarını yürüten Craig, aynı zamanda da babasının hissesine düşen payı almakla görevliydi. Şayet babasının menajerlerden direkt olarak para alması yada görüşmesi basın tarafından hiç de hoş karşılanmazdı. Craig'in; "Ben ve babam çok yönlü iş adamlarıyız" açıklaması da yapılan işin artık ne kadarda rahat yapıldığını gözler önüne seriyordu.
Bolton, dün oynanan Carling Kupası maçında güçsüz rakibi Walsall 3-1 yendi. Maç sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Allardyce, "Şu anda önümüze bakıyoruz. Ortada net bir şey yok. BBC Televizyonunun görüntülerini hala izlemedim. Tamamen izledikten sonra net bir şey söyleyebilirim. Bununla alakalı yorum yapmak için henüz çok erken" diyerek kaçamak cevaplar verirken olayın daha da vahim olduğunu belirten son cümlesi ise aslında bir çok şeyi açıklıyordu; "Premier Lig derinden incelenmeli".
Premier Lig'de yaşanan rüşvet skandalında adı geçen isimlerden; Sam Allardayce; Tal Ben Haim, Hidetoshi Nakata ve kaleci Ali Al-Hapsi'nin transferlerine, rüşvet karşılığında onay vermek, Craig Allardyce; rüşveti babası adına almak, Chelsea' de genç futbolcu transfer çalışmalarını yürüten Frank Arnesen; Middlesbrough'nun genç yeteneği Noathan Parritt'in transferine rüşvet karşılığında onay vermek, Pompey Teknik Direktörü Harry Redknapp; Andy Todd transferi için menajerle aşırı yakınlaşmak ve Newcastle United Takımı'nın asistanı Kevin Bond ise, transfer çalışmalarında rüşvet almakla suçlanıyor.
İngiltere'de spor kamuoyunda yetkili kurumlar bazı açıklamalar yapsa da fırtına öncesi sessizlik hakimiyetini koruyor. Son iki gündür oynanan lig kupası ve Premier Lig maçlarının ardından İtalya'daki skandala benzer olayların yaşanması muhtemel gözüküyor. İngiltere Spor Bakanlığı yaşanan gelişmeler üzerine derhal soruşturma açılması talimatını verirken, İngiltere Futbol Federasyonu (FA) olayları soruşturmaya başladı. İngiltere Futbol Menajerleri Birliği ise adı karışan menajerleri nedeniyle olaylara biraz daha serin yaklaşırken, ilk demeçlerinde menajerlerini savunucu açıklamalar yapmakla yetindiler.
