Doğruyu bulmak! CSKA maçı yorumumda değindiğim konuları biraz daha açmam gerektiğini dün gelen mailleri okuyunca anladım... Tigana'yı Trabzon maçında,bu satırların yazarı dahil onlarca yorumcu çok eleştirdi ve o da bunu yerden-göğe kadar hak etti. CSKA maçında ise okumadığını ileri sürdüğü eleştirilerde ne söyleniyorsa, onu yaptı... Trabzon ile CSKA arasındaki tek fark Tigana'nın yanlıştan doğruya geçmesidir, başka bir şey değil. Rakiplerin oyun düzeni benzer, hedefleri aynı. Trabzon da, CSKA da İnönü'ye yenilmemek, belki puan koparmak, hatta mümkünse sürpriz yapıp kazanmak için gelmiş. Tigana aynı hedefi tutturmak için benzer oynayan bu iki rakibe karşı SİYAH'la BEYAZ kadar farklı iki onbir sürdü sahaya.
Trabzon maçında kariyerini koşarak değil tekniğiyle yapan Ricardinho'ya hamallık, tank gibi ağır Baki'ye de rakibin hızlı oyuncularını durdurma görevi vermişti. Üzülmez ve Nobre sahada yoktu, Burak da çizgi yerine forvetin göbeğine çekilmişti... Taşlar yerinde değildi, özetle... Tüm bu saçmalıkların faturasını Trabzonlu futbolcular sahanın ortasında kesti. Baki perişan oldu, Ricardinho top göremedi, Burak kayboldu v.s Pazar günü yaptığı hataları kabul etmemesine rağmen Tigana Perşembe günü tam anlamıyla çark etti. CSKA maçında Baki stopere çekildi, Ricardinho forvetin arkasındaydı. Burak sağ kanata geldi, İbrahim Üzülmez de savunmanın soluna. En önemlisi Beşiktaş'ın hücum oynayacağının göstergesi olan Nobre de onbirdeydi... Pazar kadrosu yanlışlarla doluydu, Perşembe kadrosu doğrularla.. Mösyö iyi bir eğitimci mi bilemem ama iyi bir okur olduğu kesin. Tüm eleştirilerden dersini almış, ezber etmiş... Galatasaray maçında sahaya süreceği takımı öğrendiğimizde, ezberlediklerini unutup unutmadığını da anlayacağız...