El değmemiş Gönül Yazar'ın genç sevgili ile ayrıldığı günlerdi. Arkadaş gazetecilere, "Eline el değmemiş kadın istiyorum" demecini vererek, Yazar'a mesaj attı. Gelen cevap çok ilginçti. Gönül Yazar bu sözü hatırlatanlara, "Ben de eline erkek eli değmemiş erkek isterim" dedi. Müthiş bir zekanın ürünü bu sözlerden sonra, arkadaşın sesi çıkmadı. Çıktıysa da ben bilmiyorum. Anelka'nın Konya'ya attığı golden sonra pankartçılar pozisyonu şikayet ettiler. Fenerbahçe en güçlü döneminde, töhmet altında bırakıldı ve hakemler üzerine baskı kurulmaya çalışıldı. Kendi takımlarında başarısızlık yaşayanlar, taraftarlarına başka hedef göstermeyi uygun görüp, tepkilerden sıyrılma yolunu seçtiler. Burak'ın Konyaspor'a attığı golden sonra hiçbir Beşiktaş ve Galatasaray yöneticisinden ses çıkmadığı gibi, gol nedeniyle Konyaspor'dan özür dileyen federasyon yetkilisi de olmadı. İşte kırılma noktamız burada. Yöneticilerimiz "adil olma" kararını verdiklerinde, Türk futboluna artık kimsenin "eli " değemeyecek. Bu "değen eller" sizden olunca susup, başkasından olunca konuştuğunuzda takkeniz düşer. Önemli olan haksızlıktır. Susmanız, haksızlığı sindirebilme yeteneğinizdir. Afiyet olsun, "elinize" sağlık...