Tanrı'nın eli Bu dünyada "Elle" atılıp, "Ayıplan-mayan" tek gol Diego Maradona'ya aittir. 86 Dünya Kupası'ydı... Boyu "Küçük", futbolu "Büyük" bu adam, "Kafa" ile atmış gibi yaparak, "Elle" topu İngiliz kalesine göndermişti. Peki bu gol, "Elle" atıldığı halde neden "Ayıplanan" bir gol olarak tarihe geçmemişti? Şundandı... Maradona maçtan sonra gazetecilere golü "Elle" attığını "İtiraf" etmiş, hemen ardından tarihe geçen şu savunmayı yapmıştı: "O, Tanrı'nın eliydi..." Maradona'nın, "Kıvrak zeka" fışkıran sözleri milyonlarca insanı "Galiba haklı" diyerek susturmuştu. O gol, "İntikam" içerisi "Rövanş" golü idi. "Tanrı'nın eli" boş yere söylenmemişti. Birkaç yıl önce Arjantin ile İngiltere futbol sahasında değil, küçücük bir adada resmen savaşmışlardı. Falkland Adaları, Arjantin'in hemen yanı başında, İngiltere'den binlerce mil ötede ufacık bir yerleşim merkeziydi. Oraya Arjantinliler "Bizim", İngilizler ise "No sizin" diyorlardı. İngilizlerin üstün teknoloji ile "Donanımlı" silahlı güçleri, "Donanımsız" Arjantin ordusunu birkaç gün içinde yenmiş, Falkland Adaları, İngilizlerin olmuştu. Maradona işte bu nedenle unutulmaz golü için "Tanrı'nın eli" demişti. Bizde "Elle" atılan goller "Tanrı buyruğu" ile atılmıyor. Anelka'nın "Elle" attığı golü hakemden başka "Herkes" görmüştü. Burak'ın "Elle" attığı golü ise hakem görmemiş, "Kameralar" saptamıştı. İşin acı tarafı, "Etik" olmayan bu gollere ilgili tarafların "Tepki göstermek" yerine "Sahip" çıkmalarıydı. Yapacak bir şey yok... Ama şunu yapabiliriz. Haydi bakalım... Sağ eller havaya..!