Düşündürücü! Kopma noktasının 'cuma' gecesine rastlayan bölümünde haz, hız ve his kelimelerinin yoğunluğunda yastığıma gömüldüm. Uyandığımda binbir keyif içeren sabah şeriflerine 'merhaba' dedim. Akşamdan kalan mutluluğumun devamı için bir sürü gazete siparişi verdim. Spor sayfalarını tatlı dokunuşlarla bir gece evvel yaşadıklarımı bir de okuyarak yaşamak için araladım. Birden suratım düştü. 3-1 kazanmış bir takımın ardından yazılanlar komik ve düşündürücüydü. Burak'ın elle düzeltip attığını yalnızca üç Konyalı'nın gördüğü golü, geçen sene Anelka'nın elle attığı ama bütün dünyanın gözü önünde işlenen cinayetle denk tutan, üstüne de özür bekleyen bir zihniyetle karşılaştım. Siz özür dilemiş miydiniz sayın Özdemir? Beşiktaş camiasının isyan sesi belki o elle atılan gole rastlamıştı ama haykırışlarımızın tek nedeni; 3 sezondur devamlı bize rastlayan adaletsizliklerdi.
Düşünün sayın Özdemir! "El değmemiş temiz bir lig istiyoruz" flamasının ana temasını bize soracağınıza bütün kulüplerin o flamayı size karşı niye açtığını oturup düşünmenizi rica ederiz sayın Nihat Özdemir. Bab-ı Ali duayeni olarak gördüğüm bir gazeteci büyüğüm, 30 bini aşkın kişinin yüreğini ve sesini hiçe sayarak hala geçen senenin kırıntılarıyla uğraşmakta. "Gol gol gol" tezahüratına burun kıvırıp, futbolculara olası bir yağmurda şemsiye hazırlamakta. O ses 'Beşiktaşlıyım' diyen herkesin tüylerini diken diken etmekte. O yüzden bu görüşünüze katılamıyoruz sevgili Attila (Gökçe) ağabey... Başka bir yazıyı okuduğumda az evvel düşen suratımı aramaya başladım. "Korkutmaz bizleri musalla taşı'' diye başlayan tezahüratın "Ne biçim'' olduğunu, "bununla futbolcular asla motive olamaz'' yorumlarını okudum. Futbolcular ölümden korkarmış, ters etkilenirlermiş ve daha niceleri. Türkiye Kupası finalinin uzatmalarında 2-2 giden maçta bu tezahürat tam 25 dakika söylenmiş, bütün Türkiye televizyonda ibretle izlerken Beşiktaş o motivasyonla üçüncü golünü atmıştı. Beşiktaş'ı "iyi'' takip etmenizi rica ederiz sevgili Faik (Gürses) ağabey... Mamafih her insan gibi bana da devamlı mutluluk düşmedi ve ben hala düşen suratımı arıyorum...