İzafidir... İzafiyet Teorisi'nin çıkışından mesul Einstein, bu kuramın ne hallere düştüğünü görseydi kesinlikle utanırdı. Bakış açılarının çok farklı olabileceğini anlatmaya çalışan bu duayenimiz bazı köşe yazarlarına gücenmiş. Bazı insanlar doğrularla, bazıları da doğrularıyla yaşar cümlesini de mi bilmezler diye kulağıma fısıldadı. Gaipten!! On gün boyunca Beşiktaş'tan hiçbir şey olmaz diyenler Süper Kupa finalinden sonra nasıl ağız değiştirir, her yazı yazan yazı yazmak için mi yazı yazar diye söylendi. Vallahi ben onun yalancısıyım!! Lakin 20 Temmuz tarihli yazımda "Safkan Latin bariyerlerin kenarından geliyor, dikkatle izleyin" dediğimde ortalığı karıştırmaktan başka hiçbir işe yaramayanlar, Delgado'nun Sergen olamayacağı geyiğini ortaya atıp, mikserliğe soyundular. En azından bu kulağıma fısıldanmadı! F.Bahçe'nin B 36 ile oynadığı maçta, Tümer'in futboluna kalemşörlük yapıp şapka çıkartanlar (Biz de seyrettik o maçı) Delgado'nun adamı kepaze eden çalımlarına ve asistlerine hâlâ burun kıvırmakta. Etrafıma ve elimdeki notlara baktığımda bu takıma en büyük zarar kendi camiasından gelmiş. Ranta soyunmuş bir sürü insanın umuru Beşiktaş değil ki. Onlar oy simsarlarının direktiflerine göre dua ediyorlar. İnşallah kaybederiz maçı da!.. Sezonu F.Bahçe galibiyetiyle kapatan, bir sonrakine de G.Saray'ı yenerek merhaba diyen Beşiktaş futbol takımının önünde yalnızca yanlı köşe yazarları var. Baksanıza, Nobre'nin takımda liderliğe soyunacak kadar Beşiktaşlı olmaya çalıştığına değinen hiç kimse yok. Golden sonra takımın balık istifi olana kadar kümelenerek gol sevinci yaşamasını sorgulayan yok. Runje'nin klası ortada olmasına rağmen, kaleciliğini acaba mı sorusuyla gündeme getirip ona buna peşkeş çekenlere "Ne diyorsun?" diye soran da yok. Einstein'ın İzafiyet Teorisi, Beşiktaş'a hep kötü ve yanlı bakanlar tarafından çürütülmek üzere. Baltalamak ve kemirmek maksadıyla kurulmuş bu bataklık, Beşiktaş'ı sonsuza kadar yaşatacaklar tarafından kurutulacaktır. Einstein'a saygısızlık yapamayız. İzafidir de...