Kupada F.Bahçe Aziz Yıldırım'ın yarınki kongrede yeniden aday olarak başkanlığı sürdürme kararı bütün F.Bahçelileri memnun ve mutlu ederken, ezeli rakiplerini endişe ve korkuya sürükledi. Kendilerini ilgilendirmediği halde, yönetiminden medyalarına kadar pek çoğu "Doğru karar vermedi" diyerek bunu açıklamaktan da çekinmedi. Kervan yürüyecek ve sarı- lacivertli ekipler zirvelerde kupaları kucaklarken, onlar hasetlerinden çatlayacaklar. En doğru kararı vererek, camianın beklentisini yerine getiren Yıldırım'a ve yeni ekibine başarılar diliyor ve Almanya'daki 2006 Dünya Kupası'na değinmek istiyorum. Kupada ismiyle, cismiyle ve renkleriyle F.Bahçe sık sık gündemde. İlk planda Gana'nın kaptanı olarak takımını çok iyi yöneterek attığı golle de tur atlatan Appiah'ı gösterebiliriz. Hemen arkasından F.Bahçe'de oynamış ve hala Ukrayna'nın oyun kuruculuğunu yapan Rebrov'u hatırlayalım. Sarı-lacivertli renklerle mücadele eden ve grup maçlarında başarılı olan dört ülke; Brezilya, Ekvador, Ukrayna ve İsveç formalarını çok iyi temsil ettiler. F.Bahçe'yi çalıştırmış iki teknik adam Brezilya'nın hocası Parreira ile Avustralya'yı çalıştıran Hiddink de takımlarını başarıya taşıyorlar. Bitmedi, FIFA bütün maçlarda takım kaptanlarının kollarına lacivert üzerine sarı veya sarı üzerine lacivert desenli kaptanlık bandı taktırıyor. Organizatör Almanya da bu renklere sevgisini saha kenarına taşıdığı lacivert kapaklı, sarı su şişeleriyle gösterdi ve plastik şişeler ellerden düşmüyor. Son sözüm, bana göre kupadaki en başarılı görünenler... Denk mücadeleler gösteren ve esas güçlerini ikinci tura saklayan takımlar arasında kendisinden beklenenden fazlasını veren ilk takım Ekvador'du. Yedekleriyle çıktığı Almanya karşısında bile ezilmedi. Bence sürprizini sürdürecek. Onların 47 yaşındaki Kolombiyalı hocası Suarez, isimsiz gençlerden yarattığı takımı nedeniyle çok başarılı oldu. En göze çarpan futbolcu, Trinidadlı D.Yorke, en iyi hakem de Uruguay'dan gelendi.