Eğitim şart Fatih Terim bir röportajda, "İçimizden 100'e kadar saymayı öğrendik!" derken anlık tepkilerini önleyerek değiştiğini ifade ediyordu. Alt tarafı 100'e kadar saymak deyip geçebilirsiniz ama kazın ayağı öyle değil. O süreyi beklemez, yani içinizden saymazsanız ağzınıza geleni söylerseniz. Siz söyleyene kadar kelimeler esirinizdir, söylediğiniz anda efendi onlar olur, köle siz! Çağdaş'ın yaşadığı da böyle bir şey! O konuşurken ben de Lig TV'de sevgili Melih Şendil'in canlı yayın konuğuydum... Çağdaş, "Söylenecek çok şey var ama dilimi tutmam lazım" dediği anda ben kendi kendime "Tutamayacak" diye mırıldandım... Çünkü ruh hali içinden 10'a kadar bile saymaya müsait değildi. Söylemek istedikleri vardı, söyleyip gidecekti! Çünkü tribünün çirkin tepkisi nedeniyle canı yanıyordu. İçinden saymadı ağzına geleni söyledi ve gitti. O gidince sadece röportaj bitmişti, hayat değil! Dolayısıyla pişman olacağı dakikaların gelmesi uzun sürmeyecekti... Öyle de oldu. Ardından özür geldi. Türk futbolcusunun en büyük özelliği kazandığı parayı lüks yaşama yatırması... Yat, kat, araba v.s... Kendine yatırım yapan, örneğin dil öğrenen, diksiyonu bozuksa bu konuda eğitim alan, giyim-kuşam, tarz konusunda profesyonel yardım alan yok denecek kadar az, belki de yok...
Konuşurken çuvallıyor Oysa futbolcunun firması kendisi... Bir işadamı nasıl firmasının imkanlarını artırmak için yatırım yapıyorsa futbolcular da öyle yapmalı. Sadece menajerle iş bitmiyor. Bir sezonda milyon dolar kazanıyorsanız onu en iyi şekilde nasıl değerlendireceğinizden, milyon dolarlık tavırlara nasıl sahip olacağınıza kadar birçok konuda danışmanınız olmalı. Futbolcularımızın çoğu kısa yoldan bitiriyor işi. Oysa o dünyadan gelmiyorlar. Aksine birçoğu hayatın kıyısından çıkıyor zirveye. Alışık olmadıkları bu dünyaya uyum sağlamak adına kendilerine yatırım yapmıyorlar. Böyle olunca da kimi konuşurken çuvallıyor, kimi başka bir virajda çıkıyor yoldan. Kısaca; eğitim şart!