Zarla değil, zorla Fenerbahçe emaneti zor da olsa 24 saat sonra geri alarak liderliğini sürdürdü. Doğrusu maçın iyi tarafı Malatyaspor'du. Ümit Kayıhan belki de Türkiye liglerinde ilk defa Fenerbahçe'ye duran toplardan gol attırmadı. İlk yarı Tuncay'ın yan direkten dönen topu dışında Rüştü'nün iki topu çıkarmasıyla geçti. İkinci yarıya Fenerbahçe adına yakışır bir futbolla başladı. Bu defa da ortaya Fevzi çıktı. Nobre, Alex, Tuncay ve Deniz'in çok yakından vuruşlarını kurtararak beraberliği korudu. Ta ki 65. dakikaya kadar. Tuncay'ın getirip geriye çıkardığı topta Mehmet Yozgatlı, Fenerbahçe'yi galip duruma yükselttikten sonra Malatyaspor'un atakları attı. Bu kez de devreye Daum girdi.
Daum devreye girdi Önce Kemal'in yerine Semih'i sonra Nobre'nin yerine Serkan'ı ve en son da Tuncay'ın yerine Selçuk'u oyuna alarak skoru korumaya çalıştı. Ama bu niyeti de Serkan'ın getirdiği topu iyi kullanan Alex uzatma dakikalarda attığı golle bozdu ve maçın skorunu belirledi. Aslında Appiah'ın cezalı, Anelka ile Önder'in sakat olması sarı-lacivertli takımın bu kadar kötü futbol oynamasına neden olmamalıydı. İşte burada da bir hakem komedisi dikkatleri çekti. Faulleri süzemeyen, ceza sahası civarında ve içindeki gayri nizami hareketlere uzak kalmak isteyen FIFA kokartlı Selçuk Dereli taraftarların da büyük tepkisini çekti. Önce yuhalandı sonra da "Selçuk gol gol gol" tezahüratlarıyla uzun süre alaya alındı. Fenerbahçe'nin büyük seyirci desteği ile güzel hava ve saha şartlarına rağmen iyi futboldan uzak olmasının bir sebebi belki de çarşamba günkü kupa çeyrek finalinde G.Saray karşısında sarfettiği enerji olmalı.