Doğru yolda F.Bahçe, son maçlardaki yükselişini Ankara'daki deplasmanda da gösterdi. Zor gibi görünen bir maçtı ama benim açımdan kolay geçti. Skor 1-1 olduğu zaman bile, F.Bahçe'nin bu maçı kaybetmesinin ya da berabere kalmasının mucize olduğu çok açıkca belliydi. Şu bir gerçek ki, F.Bahçe havaya girmiş. Kalan maçların hepsini kazanıp şampiyon olmayı bekliyor. Daum'un Servet'i kesip yerine Deniz Barış'ı monte etmesi basın tribünündeki bütün arkadaşlarımız tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Ama bence bu, yanlış bir hareket değildi. Çünkü Daum'un düşüncesine göre, tek forvetle saldıracak Ankaragücü'ne karşı Luciano, Servet ikilisini oraya koymasına gerek yoktu. Ofansa yatkın Deniz Barış'ı geriye çekip, gene ofansa yatkın Mehmet Yozgatlı'yı sağ kanada alması düşünce olarak doğru bir hareket Hee belki istedikleri olmadı. Buradaki en büyük etken de Mehmet Yozgatlı'nın oyuna ağırlığını koymamasıydı. Ama gene de Alex gibi bir sihirbazın takımda oynaması, 3 puanın kazanılmasına yetti de arttı bile.
Daha ne istiyorsunuz! Diyorlar ki, Alex korner atıyormuş, serbest vuruş kullanıyormuş, ölü toplarda pozisyon kazandırıyormuş. Ee daha ne istiyorsunuz kardeşim? Bu tür pozisyonlar olduğu zaman tribünler penaltı diye ayağa kalkıyor. İşte dün de atılan iki golde Alex'in payını gördük. Daum, G.Saray ve Konyaspor maçındaki sisteminden taviz vermeden sahaya çıktı. Gene doğrusunu yaptı. İleride Anelka'nın yokluğunda Nobre tek forvetti. Nobre'yi çıkartıp Semih'i koyduğu zaman da bu sistemden gene vazgeçmedi. İstediği sonucu da aldı. F.Bahçe'nin kalabalık tuttuğu orta sahasında rakipler G.Saray ve Konya maçında olduğu gibi dün de gördüğümüz gibi kaleye gelmekte zorlanıyorlar. Ankaragücü'nün ilk atağı 25. dakikada oldu. Sonuçta F.Bahçe final maçlarına girilen şu dönemde Ankara'da aldığı 3 puanla şampiyonluğun en büyük favorisi olduğunu gene rakibi G.Saray'a göstermiş oldu.