Yine ilaç gibi geldi Dakika 69: Alex, Aykut'un elinden tertemiz bir top kapıyor ve golü atıyor. Cüneyt Çakır, anlaşılmaz bir şekilde golü vermiyor. İlahi adalet dedikleri bu olsa gerek. Çünkü o anda Cüneyt Çakır'ın formasının üstünde olan kokartı düşüyor ve o andan itibaren Cüneyt Çakır maçı kokartsız yönetiyor. Yani kokart bile buna isyan ediyor. İşte böyle bir hakeme karşı Galatasaraylı futbolcuların maçın başından sonuna kadar itirazları ve sportmenlik dışı hareketlik yapmaları tribünleri isyan ettirdi, çıldırttı. Ama Fenerbahçe'nin hak ettiği galibiyeti almasını engelleyemedi. Gelelim maça... Daum haftalardır beklediğimiz hareketi nihayet yaptı.
Orta sahanın gücünü Aurelio- Appiah ikilisinin üstünden alarak, dört kişiyle paylaştırdı. Son haftaların formsuz ismi Serkan'ı dinlendirirken, Önder'i sağ kanada çekti. Ve de uzun zamandır oynamayan Deniz ve Servet ikilisine ilk onbirde forma giydirdi.
Görevlerini yaptılar Burada önemli olan çok önemli mevkide görev yapan bu ikilinin nasıl oynayacağıydı. İkisi de görevlerini iyi yaptılar. Deniz'in çıkıp Nobre'nin oyuna girmesi asla onun kötü oyunundan kaynaklanmadı. Daum'un taktiksel değişikliğe gitmesi gerekiyordu. Gerekeni de tam zamanında yaptı.
İkinci ayağı var Fenerbahçe oyuna çok akıllı başladı. Anelka ileride tek forvet, hemen arkasında Alex, yani 4-4-1-1 taktiği. Galatasaray'da ise Ümit Karan, Hakan Şükür, Necati üçlüsünün yanında ofansa yatkın olan Ayhan, Hasan Şaş hatta kanatlardaki Orhan Ak ve Sabri'yi de ofansif yapıda değerlendirirsek Anelka'nın neden istemediği kadar boş alan bulduğunu anlamış olabiliriz. Anelka güzel toplar da aldı. Özellikle Song'la yaptığı mücadeleler görülmeye değerdi. Fenerbahçe, Luciano'nun attığı mükemmel gole gelene kadar altı kere Aykut'un kalesini yoklayan taraftı. Buna karşılık Galatasaray, ilk devredeki tek pozisyonunu son dakikada Hakan Şükür'le yakaladı. Bu bir kupa maçıdır. İkinci ayağı da var elbette. Bu maçı Fenerbahçe'nin lige dönüşü olarak değerlendirmek gerek. Herkesin bir şeyler konuştuğu günlerde üstün oyunuyla en yakın rakibini yenerek, kendilerini yerin dibine batırmaya çalışanlara güzel mesaj verdi. Galatasaray da her zamanki gibi Fenerbahçe'nin ilacı olmaya devam etti.