Ruhumuz yeter! Kongrede başkan Yıldırım Demirören'in Siyah-Beyazlı tribünlere gönderme yapan Aziz Yıldırım'a 'Haddini bil!' diyerek yaptığı meydan okumadan sonra kanımca sahada futbolcuların Fener'e haddini bildirmesi gibi bir doğal zorunluluk ortaya çıktı. Başkanlar düzeyindeki bu karşılıklı sınırtanımaz açıklamalar kendi taraftar kitlelerinin ruhunu okşasa da Türk futboluna büyük yaralar açacağı kesin... Ne kendini her şeyin üzerinde gören yaklaşımlar, ne de kavgaya dönüşecek meydan okumalar kimseye bir şey kazandırmaz... Sahaya Siyah-Beyazlı takımın 'Ruhunuz yeter' pankartıyla çıktığını görünce aklıma bu mesajın hakkını verip veremeyecekleri geldi. Oyunun basında orta sahada topu verimli kullanmakta zorlansa da muhteşem oynayan Sergen ve iyi liderlik yapan Tümer başta olmak üzere Beşiktaşlı oyuncuların taşıdıkları mesajın hakkını verdiklerini söyleyebiliriz. Ancak Selçuk Dereli hocanın bu maçın hakkını vermediği tam olarak vermediği kanatindeyim. 33. dakikada Gökhan Güleç'in önünü Rüştü'nün bodoslama kapatmasına penaltı verilmeyebilir. Ancak sonrasında Tümer'in Tuncay tarafından kontrolsüz bir şekilde düşürülmesi açık ve tartışmasız bir penaltıydı.
Ne ararsan vardı Maçın seyrini değiştiren bu hatadan sonra F.Bahçe lehine yapılan hataların tesadüf hakem şansızlığı olmadığına inanmaya başladım. Bir derbide ne aranır? Hırs, mücadele, gol pozisyonu ve gol... Ve de bu manzarayı onurlandıracak tribün coşkusu... Bunların hepsi dün Saracaoğlu'nda vardı. Genel olarak her iki takım oyuncularının galibiyet adına ellerinden gelen mücadeleyi sergilediler ve derbiye yakışır bir seyir izlettiler. Hepsine teşekkür edelim... Hafta içinde yaptığımız liderlik değerlendirmelerinden sonra dün sahada aldıkları sorumluluk ve gösterdikleri liderlikten dolayı da Tümer ve Sergen'i tebrik edelim.