Stressaray Fenerbahçe yenilmiş, Gerets uzun aradan sonra ideal tertibini bulmuş, Galatasaray'a zirveye ortak olması için sadece Sivasspor'u yenmek kalmıştı. Sarı-kırmızılı ekibin maçı kazanamaması için hiçbir neden yoktu. Maç gününe kadar yağan yoğun kar bile maç günü durmuş, güneş açmıştı. Song ve Saidou'nun kadroya girmesi son iki maçta form grafiğini yükselten Heinz'ın banko 11'de yer alması Galatasaray'ı maç öncesinde favori gösteren önemli etkenlerdi. Sivasspor ise ilk 5 dakikada iki atak geliştirdi, baktı ki gerisi gelmeyecek sahasına kapanıp Galatasaray ataklarını karşılamayı tercih etti. Sarı-kırmızılılar sayısız pozisyon üretti ama ilk yarıda gol bir türlü olmadı. İliç sahada gezindi durdu, Ümit hep çarprazdan yan ağları nişanladı. Necati isteksizdi, Hasan top oynamayı değil hakeme laf yetiştirmeyi tercih edince devre golsüz sona erdi.
Cihan'a yakışmadı Maçın havası ikinci yarıda değişti. Cihan 66. dakikada boş alanda Atilla Birlik'e dirsek atınca 4. hakemin uyarısıyla kırmızı kartını görüp takımını 10 kişi bıraktı. Bir kere Cihan'ı yaptığı ne futbola ne de profesyonelliğe yakışırdı. Zaten o da fazla itiraz etmedi onun yerine Necati ile Hasan Şaş zaten hakem Dereli'yi dövmekten beter etti. Necati itiraz ederken sergilediği enerjiyi hırsını sahaya yansıtsaydı zaten gol atar sorun da kalmazdı. Dereli'nin Hasan Şaş'ın kendisine diklendiği pozisyonda kırmızı kart göstermemesine şaştım. Bu stresin nedenini de doğrusu merak etim. Galatasaray, lider Fenerbahçe'nin ligin ikinci yarısında puan kaybı yaşadığı ikinci maçta da ona nazire yaparcasına galip gelemedi aradaki puan kaybını kapatıp öne geçme şansını bulamadı. Galatasaray'ın ayağına bir kez daha böyle güzel fırsat gelir mi, bilinmez. Bilinen bir gerçek var; o da Galatasaray'ın tescillenen beceriksizliği... Stres faktörüne teslim olan sarıkırmızılılar, Fenerbahçe'nin ikramını yine elinin tersiyle itip herkesi şaşırttı.