Zor maç kolay oldu Buz gibi havada iyi futbolla içlerini ısıtmak için Kadıköy'e gelenler hayal kırıklığına uğradılar. Sahada futbol adına güzel şeyler seyredemedik. Ama şu gerçeği de belirtmekte yarar var; mücadele çok iyiydi. Ağır zemine rağmen sahada futbolcular bütün kuvvetlerini en iyi şekilde kullanmaya çalıştılar. Bu konuda onları kutlamak gerek. Yalnız Anelka'yı biraz ayırmak istiyorum. Çok vurdumduymazdı. İlk devre hiçbir şey yapamazken ikinci devre Alex'in mükemmel asistleriyle karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda da topları ezerek dün akşamki notunun düşmesine neden oldu. İlk devre için ilginç bir not çıkartmışım. G.Birliği kalecisi Ömer'in eline hiç top değmemesine rağmen ilk 45 dakikanın skoru 2-0'dı. Nasıl olur derseniz, işte oldu. F.Bahçe tek bir tehlikeli akın yapmadan iki ölü vuruştan iki güzel kafayla skoru sağladı. G.Birliği, oyuna kendi sahasında kabullenmeden F.Bahçe'nin yarı sahasına pres yaparak başladı, öyle de götürdü. Özellikle orta sahada yaptığı presle F.Bahçe forvetlerine top çıkartılmasına engel oldu. Tehlikeyi de kalesinden uzak tuttu. Fakat anlaşılmaz şekilde sert oynadılar. Zaten başlarını yakan da bu sertlik oldu. F.Bahçe'yi karşı bu kadar faul yapıp serbest vuruş kullanma şansı verirsen, böyle kalende de iki golü görmüş olursun. Ölü topları dünyada en iyi kullanan takımlardan birinin F.Bahçe olduğunu Mesut Bakkal herhalde unutmuş olmalı! Appiah'ın gelmesiyle F.Bahçe sahaya beklediğimiz 11'le çıktı. Ümit ortasahada, Deniz de sol kanatta görev yaptı. Ümit için söyleyecek bir şey yok. Çocuk nerede görev alırsa o görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Dün de 2-3 top kaybı yapmasına rağmen takımının en iyilerindendi. Alex yaptığı asistlerle, Nobre attığı gollerle, Önder, Luciano ve Serkan mücadeleleriyle, Appiah da orta sahadaki katkılarıyla F.Bahçe'nin farklı galip gelmesini sağlayan isimlerdi. Uzun zamandır oynamayan Rüştü de kurtardığı iki topla "Ben hala burdayım'' dedi. Sonuçta zor gibi görünen maç F.Bahçe açısından kolay bitti, ikinci devreye iyi bir başlangıç yapıldı.