Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
Ana Sayfa  
     
İddaa kuponlarınızı şansa bırakmayın!


Sevgili İddaacılar, 1994 senesinde bahis yapmaya başladığımızda Türkiye'de değil İDDAA, internet erişimi dahi yoktu. Tahminlerimizi İngiltere'ye telefon açarak yazdırırdık. Geçen 11 yılda çok tecrübe kazandık. Bu işin belki de en yaşlıları olduk. Düşe kalka, deneye yanıla, kazana kaybede (ne kadar olabilirse) doğruyla yanlış arasındaki ayrımı fark etmeye başladık. Yanlış anlaşılmasın: Burada maksadımız ahkâm kesmek değil. Türkiye ve Avrupa futbolunu yakından takip eden herkesin fikrine, görüşüne, tahminine saygımız var. Bizim anlatmak istediğimiz; maçlar hakkında (1, 0, 2 gibi) yapılan tahminlerin fevkinde, kazanma şansını artıracak belirli bir tarz ve bilincin oluşmasına duyulan ihtiyaç. Sözünü ettiğimiz "tarz ve bilinç" oluşturulmasındaki maksat; yanlışlardan, sürprizlerden, akıl çelen faktörlerden oyuncuyu (olabildiğince) korumak, nihayetinde bir tahmin -yani bir şans- oyunu olan İddaa'da, şans faktörünü bir nebze olsa da gölgelemek. Değerli okurlar, Tabii bu benim kanaatim; ama inacım o ki, futbolu ne kadar yakından takip eder, ne kadar iyi bilir olursanız olun, işin yarısı şanstır. Futbol gibi onlarca parametreli, bilinmeyenli bir oyunda kesin tahminde bulunmak neredeyse olanaksız. Ama zaman bana gösterdi ki eğer aşağıda anlatmaya çalıştığım maddeleri tatbik ederseniz, şartları uzun vadede lehinize çevirmek adına önemli bir adım atmış olursunuz.

Kuponunuza yazacağınız maçları belirlerken asla oranların verildiği program üzerinden çalışmayın. Programdaki oranlar aklınızı çeler ve sizi- kafanızdaki maçlardan- hiç düşünmediğiniz maçlara doğru iter. Bir İddaa bayiine gittiğimizde, oranların ve maç kodlarının yazılı olduğu programın üzerinde kalem oynatan, puan cetvelleriyle karşılaştırmalar yapan insanlar görürüz. İlk yanlış budur. Masaya otururken her şey çok daha berrakken, program üzerinde çalıştıkça maçlar bulanıklaşır, tereddütler, çelişkiler artar. "Onu mu yazsam, bunu mu yazsam?" başlar. Doğrusu, kuponlarınıza yazacağınız maçları elimine ederken; oranlardan bağımsız olarak, sadece takım isimleri üzerinde öncedençalışmaktır. Programın başına oturmak, son aşamada, yani kuponu finalize etme noktasında olmalıdır.

Kuponunuza 5 veya 6 maçtan fazla yazmamaya gayret edin. Getiriyi katlamak keyiflidir ama her bir ekstra maç, kazanma ihtimalinizi (en basit hesapla) üç kat zorlaştırır. Herkesin her maç için bir tahmini olur. Dolayısıyla, kupon yaparken meydana çıkacak "aday maç" sayısının sonu yoktur. Önemli olan; herbir eklenen maçta, kuponun sürprize yakalanma riskinin katlanarak arttığının bilincinde olmaktır. "Ne şanssızım, 7'de 6'da kaldım" veya "Yine 10'da 9" diyen insan sayısı çok fazladır. Ne yazık ki, maç sayısı fazla olan kuponlarda kuponu yatıran o "tek maç" her zaman olacaktır.

Sürekli takip edebildiğiniz belirli ligleri gözünüze kestirin ve o liglerin dışına çıkmamaya gayret edin. İşin ana kurallarından biri de takım, lig ve maç takibidir. Mümkün olduğunca fazla maç seyretmek, takımların son haftalarını gözünüzün önünde canlandırabilmek çok önemlidir. Bunun için de belirli ligleri sürekli gözlem altına almak ve bu konuda çok dağılmamak faydalı olacaktır.

Bir kupona bir ligden en fazla iki maç yazmak, sizi sürprizlerden (olabildiğince) korur. Her hafta her ligde illa ki bir veya iki büyük sürpriz olur. Bir kupona bir ligden çok sayıda maç yazmamak, riski dağıtmak açısından son derece verimli bir yöntemdir.

Bir maçtaki tahmininiz için verilen oran, beklediğinizin üzerindeyse o maçtan uzak durun. Unutmayın ki, İddaa hayır kurumu değildir. Oranları belirleyen insanlar takımların durumunu hepimizden iyi takip ederler. Eğer ligleri ve takımları sürekli takip ediyorsanız, üç aşağı beş yukarı verilecek oranları da tahmin edebilirsiniz. O gün tuttuğunuz takıma beklediğinizden fazla oran biçilmişse, bu duruma "zengin oldum" diye atlamak yerine; "benim gözden kaçırdığım ne var acaba" şeklinde bir yaklaşımda bulunmak her zaman hayırlı sonuç verir. Son üç yılın Fransa şampiyonu Lyon, evindeki her maçta 1.10 ila 1.30 arası oran vererek kazanırken, Lille karşısında (birdenbire) kaybetmiş olması aslında çok da sürpriz değildir. Lyon, o gün kendi evinde ilk defa 1.45 vermiştir.

Motivasyon faktörü, takımların (en az) geçmiş performansları ve kağıt üzerindeki güçleri kadar önemlidir. Psikolojik faktörleri mutlaka analiz etmeye çalışın. Takımların kağıt üzerindeki güç dengesi, geçmiş maç performansları, sakat ve cezalı oyuncuları elbette ki çok önemlidir. Ama bu söz konusu faktörler, oranları hazırlayanlar tarafından zaten bilinmektedir ve oranlar içine emilmiş durumdadır. Bir maçı bir takımdan alıp öbürüne veren kilit faktör, motivasyondur. Hangi takımın daha hırslı olduğunu analiz etmeye çalışmak, (her zaman kazandıramasa bile) maçı domine eden takımdan yana tahmin yapmış olmanızı çoğu zaman sağlayacaktır.

İçgüdünüze ve şansınıza güvenin. Ne kadar iyi biliyor olursanız olun, (tekrar söylüyorum) bu bir şans oyunudur. Bu madde için fazla söze gerek yok. Hepiniz zaten biliyorsunuz. Herkese bol şanslar ve (en önemlisi) iyi eğlenceler

BARIŞ ERTÜL


Spor tarihimizden
 
Bundan kötüsü olmaz
Son 25 yıl içinde hiç bu kadar kötü bir Beşiktaş izlemedim. Daha...
Kader anı
Paralarını alamadıkları için Galatasaraylı futbolcuların...
Bir yetmez!
Lig ve Türkiye Kupası' nı isteyen...
Üç altın adam
Bu üç futbolcu ligdeki 17 maçta...
Biz inandık
G.Saray' ın yükselen...
Kupa aslanı
Hakan, Hasan Şaş, Mondragon,...
Değişim şart
Fransız hoca takviye istedi.
Youla Belçika' da
Trabzon maçı sonrası "Beşiktaş'...

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Ana Sayfa

Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu