Hope for our football! Geçen hafta Ankara'da oynanan Telekom-Fenerbahçe basketbol maçının 15. dakikasında sol taraftan "Hepimiz kardeşiz'' sesleri yükseldi. Sağ taraftaki Fenerbahçe tribününden karşılık geldi.. "Düşman değiliz.'' Ve, salonun tümünden alkışlar yükseldi.. Gözlerimiz yaşarır, kulaklarımıza inanamazken iki taraf birden koro halinde bağırmaya başladı.. ".... basın bunu da yazın..'' Hemen anlaşıldı ki, futbol taraftarları salona gelmiş.. İki senedir çok ilginç bir dayanışma yaşanıyor Ankara ve Bursa'da.. Her maçın (06.) dakikasında Bursaspor taraftarı "Ankara.. Ankara'' diye bir dakika süreyle bağırıyor.. Ankaralı da yine her maçın (16.) dakikasında "Bursa.. Bursa'' diye tempo tutuyor. İki takımın taraftarları çeşitli vesilelerle bir araya gelip yemek yiyor, sohbet ediyor, çiçekler veriliyor.. İki görüntüyü analiz ettiğimizde ortaya çıkan manzara ne kanun gücünün, ne polis uygulamalarının bazı konuları net olarak çözebileceği. İş kafalarda bitiyor. Yani.. Taraftar isterse her şey olabiliyor. Ama ille de araya bir kılçık atılıyor. ".... basın..''. Sevgili taraftarlar.. Siz, yeter ki aranızda anlaşın. Bıçaklar, saldırmalar, tabancalar kaybolsun ortalıktan. Yeter ki, kan akmasın spor adına. Zaten hakemlerin değişmeyen kaderi "kara gömlekli'' olmaktır.. Bizlerin de "3. cins'' olması çözümse bize bağırsın.. Hani şair diyor ya, "Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?'' Yeter ki, siz mutlu olun be kardeşler...