Dedeciğim Marko. Merhaba. Seni burada Paşa yaptılar. "Anlatın" diyorlar. Ama hep kulak ardı ediyorlar. Ama yakıştı da Marko Paşa. Neyse uzun süre oldu, gelişmelerden meraktasın. İşte bu ilk mektup. Sen gideli sporun adı futbol, bu oyunun tek tat veren yanı, gol oldu. Kavgaların, öfkenin statlardan taştığı bir dönemde yeni federasyon LÜTFEN" kampanyası ile şiddeti önlemeye çalışıyor. Ama kampanyanın desteğini beklediği başkanlardan bazıları ne yazık ki ortalarda yok. Bu hafta bir hüzün bir sevinç yaşadık. Avusturalya açıkta iri kıyım insan azmanı Serena, Sharapova'yı eleyerek finale, oradan da kupaya uzanırken üzülmedim desem yalan olur. Gül gibi Sharapova'ya yazık oldu. Oysa sabah maçları için çalar saat bile almıştım.
Süper Lig'e MERHABA Futbolda ise 41 gün aradan sonra başlayan lig heyecanı yine bizi sahalara sürükledi. Değişimler o kadar yoğun yaşandı ki... Teknik adamlar gitti, futbolcular takımlarını değiştirdi ve her şeyden öte yöneticilerin yurtdışı gezileri ile adını ilk kez duyduğumuz isimler futbol dünyamıza katıldı. "Korku Dağları Bekler" derdin. Galatasaray Konya'ya Suat Usta'yı verdi, Baliç'in Beşiktaş kupa performansından korktu ve Suat için "oynamasın" ambargosu koydu. Ne anlamsız. Bu kadar iyiydi o zaman niye verdin. Hagi maçın galibiyet heyecanı ile "özür dilemedim" diyerek gündemi salladı ama yönetim galibiyet pamuklarıyla tıkanan kulaklarında bu açıklamayı duymadı. İlk yenilgide ve puan kaybında bu söz yankılanacak gibi. En önemli değişim Kartal'da yaşandı. Seninle izlemiştik, Kanarya'da Aziz Başkan Mustafa Denizli için; Cimbom da Özhan Başkan Fatih Terim için ve daha bir çok yönetici teknik adamları için söylemişti: "ARKASINDAYIZ" Geçenlerde Kartal'ın Kıvanç Oktay'ı da Del Bosque için söyledi: "ARKASINDAYIZ." Tamam dedim bitti bu iş. Ve 4 haftaya kalmadı, Rıza hoca geldi, İspanyol tarih oldu. Benim tek dileğim kimsenin Arkamda olmaması. Sen hep derdin ya "Duşta sabun düşürme, düşürürsen eğilme..." Fenerbahçe izlenemeye değer görüntüsünü sürdürüyor. Anelka ortalığı salladı. Geldi geliyor, attı atıyor derken imzaladı. "Agresif, sorunlu, problem yaratır, oynamaz" diyenler bu isimle sarsıldı. "Korkunun ecele faydası var mı?" Geldi işte Anelka.
Ribery = Anelka mı? Anelka Müslüman, Anelka Fransız, Anelka kavgacı. Geri kalır mı Galatasaray... Anelka değil ama onlarda Franck Ribery'i getirdi. Fransa Ligi'nde adını duydun mu bilmem ama Metz'de oynuyor. 21 yaşında. O da Müslüman, o da Fransız, o da kavgacı. Hatta Fransa'da barda dayak olayından dolayı mahkemelik. Eee ne eksiği var. Ha Anelka , Ha Ribery... Neyse kal sağlıcakla. TORUNUN EMRE TİLEV