Yeter artık Galatasaray taraftarı sütten çıkmış ak kaşık değil elbette. Her takım taraftarı gibi onların da hataları var... Ama tertemiz geçen Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra ortalığı karıştırmaya uğraşanlar Galatasaray taraftarının sırtına binmeye çalışmasınlar. Şunu herkes bilmeli ki, Ali Sami Yen Stadı'nda Sayın Aziz Yıldırım'a toplu küfür edilmemiştir. Bunu daha sonradan kendisi de ifade etmiştir. Fenerbahçe- Galatasaray basketbol maçında ise Galatasaray tribün liderlerinin maç öncesi yaptıkları uyarılar neticesinde, karşılıklı klasik (!) küfürlü tezahüratlar hariç, şahıslara hele ki Aziz Yıldırım'a küfür edilmemiştir.
Ancak maçın son 2 dakikasına girildiğinde, Galatasaray tribünlerinde tezahüratı yönlendiren grup haricinde, kenar ve üst taraflardan Yıldırım'a küfür edilmiştir. Bu elbetteki çok ayıp ve kabul edilemez bir şeydir. (Ayrıca haklı olduğun konumda haksız duruma düşmek diye de buna denir, bu da başka mesele.) Ama iftira atar gibi gerçekleri saklamak daha da ayıptır. Bakın bir dostumuz Galatasaray taraftarını hedef alarak şöyle yazmış: "Taraftarların kulüpler aleyhine yaptıkları küfürlü tezahüratlara alıştık da sıra şimdi kişilere geldi. O küfürler şimdiki kadar olmasa bile bizim zamanımızda da vardı. Ama hiçbir zaman kişiler ve aileler hedef alınmamıştı. Galatasaray maalesef bu güzellikleri yıkan kurum oldu." Ne çabuk unutuldu yahu! Bu satırları okuyunca hem bir gülme krizi geçirdim hem de "pes" dedim. Çünkü Hakan Şükür'ün hem vefat etmiş eşine, hem de yeni eşine isimlerini vererek en iğrenç küfürlerin edildiği stat neresiydi acaba? Fatih Terim gibi bu ülkenin en başarılı teknik adamının karısına ve çok değerli varlıkları kızlarına yine isimlerini vererek histerik bir halde, ağızlarından salyalar akarak küfür edenler hangi stattaydı? Hepsini geçtim daha 3-4 hafta önce kendi başkanına küfür edenler hangi stattaydı? Boşa sallamayla bu işler düzelmez. Benden söylemesi.