Manchester rehaveti Ligin en önemli maçıydı. Puan farkının artmaması için Galatasaray'ın maça daha motive başlayacağı aşikardı. Beklenen de oldu. G.Saray bu bilinçle maça çok hızlı başladı. Serkan ve Selçuk'a bu maçta çok iş düşüyordu. Fakat ilk dakikalardan itibaren gerek hücumda gerek defansta vasat bir futbol ortaya koydular. Bu da orta sahadaki hakimiyeti Galatasaray'ın eline verdi. Galatasaray çok net olmak üzere 6 kez gol pozisyonuna girdi. Fenerbahçe ise hücum silahları Tuncay ve Alex ikilisinin kötü futbolları nedeniyle etkili olamadı. Hal böyle olunca da F.Bahçe doldur boşalta döndü. Kaleye ilk şutunu da 30. dakikada Nobre'nin kafasıyla buldu. İlk yarıda Rüştü'nün performansı da maçın skoruna etki etti diyebiliriz. Tecrübesini gösterdi. Fakat ortada çok kötü bir F.Bahçe vardı. Doğru dürüst iki pas yapamayınca pozisyona da giremediler. İkinci yarıda da değişen çok şey yoktu. Fenerbahçe vasatı aşamadı. Galatasaray da baskısını artırmaya başladı. Neticede golü buldular. Golden önce Serkan'a yapılan faulü hakem Cem Papila'nın vermemesi önemli bir hataydı. Fakat bu hata mağlubiyet için bir bahane olamaz. Fenerbahçe kazanmak adına hiç bir şey yapmadı. Selçuk'a bu maçta çok iş düşeceğini hafta içerisinde yazmıştım. Haklı da çıktım. Bir tane dahi top kapamayınca F.Bahçe kontratağa kalkamadı. Bu durumda Fenerbahçe'nin tek gol şansı Alex'in duran toplarıydı. Gerek kornerlerde gerekse frikiklerde girilen pozisyonlar da değerlendirilemeyince Fenerbahçe mağlubiyeti hak etmeye başladı. Son 20 dakikaya girildiğinde Daum risk almak zorundaydı. Serkan-Murat değişikliği ile de bu riski aldı. Fakat gerek Serhat gerekse Murat oldukça etkisizlerdi. Sezonun en kötü futbolunu oynayan F.Bahçe şampiyonluk yolunda ezeli rakibini havaya soktu ve ümitlerini yeşertti. G.Saray 3 puanı hak etti. Fenerbahçe için bu mağlubiyetin gerekçesi olarak Manchester rehavetini gösterebiliriz.
