Üzüntü geçici, utanç kalıcıdır Roosvelt der ki; "Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır." ..Ve herhalde Türkiye "bizimkiler işini bilir" resmi söylemiyle, başarı'ya götüren her türlü ahlaksızlığın, kışkırtıldığı, kutsandığı, "bela"lara davetiye çıkartılan, önde gelen ülkelerden biridir. Ahlaksızlığı "yapmamak" başka bir şey, "yapamamak" başka bir şeydir. Yapmamak bir tercihtir, ancak becerikli olmadığı için yapamamak, o kişinin "ahlaklı" olduğu anlamına gelmez.. Bu "her yol mübah" anlayışının futbolu da teslim alması kaçınılmazdı ve aldı. Bu anlayıştan son yıllarda en çok sebeplenen camiayı biliyorsunuz. Peki ya sözde onlara karşı çıkan "barajı 9.15'e kuran tek takım" olarak anılan renksizlere ne demeli.. Meğerse onların veryansın etme nedeni, yapmadıkları değil yapamadıkları içinmiş.. Meğer ne kadar da öykünürlermiş. Futboldaki kirlilik ve keyfiliğin en arsız biçimiyle sırıttığı son 7 yıla bir bakın. "Başarı" için renklerini ipotek ettiren, korunan ve kollanan, devlet olanakları ve kasasından sürekli şımartılan, ayrıcalıklı "malum takım"ın, saha içinde yürüttüğü çete hareketine bir bakın.. Futbolcuları rakiplere küfreder, aşağılar, tekmeler, ısırır, her taça, her kornere, her ofsayta yedek kulübesiyle birlikte topluca itiraz eder, sürekli hakemin etrafını sararlar. Malum camia en çok kollandığı dönemde utanmazca, "kutsal ittifak" söylemiyle ortaya çıkar ve "hırtsal ittifak" oluştururdu. "Kardeş takım" da, "akraba takım" konumuna terfi ederek, her yönüyle onlarla yarışacak konuma geldi, hatta bir "parmak" da öne geçti. Şimdi bir de Fenerbahçe'ye bakalım. Türk futbolundaki kirliliğe karşı başı çeken lokomotif takım oldu. Bunun bedelini de fena halde ödettiler. Yanında taraftarından başka kimseyi de bulamadı o yıllarda. Hatta iç muhalifleri bile karşı safta yer aldılar. Fenerbahçe takımının sahada "organize çete hareketi" yaptığını, her pozisyona topluca itirazlarda bulunduğunu, futbolcularının rakibini sakatlamaya yönelik kasıtlı faullerini, aşağılayıcı hareket ve demeçlerini, hakemi aldatmaya, tribünleri kışkırtmaya, emek hırsızlığına yönelik maymunluklarını gördünüz mü? Fenerbahçeliler, kıyaslayın ve gurur duyun. Çirkinliklere, çirkeflikleri susarak veya konuşarak onaylayanlar ile "agresif futbol" güzellemeleri döktürenler de bu "ahlaksızlık"tan sorumludur. İşte meydan okuyorum, görüntülerden mutlaka ama mutlaka cezalandırılsın bu ahlaksızlıklar. Hatta bunu Fenerbahçeli bir futbolcu yapıyorsa/yapmışsa ceza katlansın. "Haklı" olmak, "kazanmak"tan çok daha fazla önemlidir. Hodri meydan!..