Hodri meydan!
Biliyorum bazılarının içi gidiyor... Şikeyi, teşviği, haklarında şike iddiası olanları savunmakistiyorlar ama savunulacak bir taraflarını bulamıyorlar.
Her şey açık!.. Kapı gibi tapeler var...
Okuyan feleğini şaşırıyor...
Öyle yenilir yutulur cinsten değil hani...
O çirkin konuşmalara kılıf uydurmak da zor...
Onlara göre tek çare görmezden gelme...
Onu yapıyorlar!
Ahh şimdi bu tapeler Fenerbahçe değil de Beşiktaş, Trabzon ya da Galatasaray'la ilgili olacaktı ki görecektiniz siz bu cengaverleri...
Neler yazarlardı neler...
Ne hukuk kalırdı, ne savunma hakkı; DÜŞÜRÜN KARDEŞİM, derlerdi.
Diyemiyorlar...
Ortaya çıkan her yeni tape canlarını biraz daha yakıyor... Umutları azalıyor, hatta bitiyor. "Üç tarlayı da ektik başkanım...
Mamalamak lazım bunları mamalamak...
Peşin parayı sever pe..enk!
50 bin fazla istiyor!.. Verin verin! Oğuz Sarvan'a söyle şu Fırat'la konuşsun...
Bana ceza vermeye kalkarlarsa yarın toplantı yapar hepsini duman ederim... Ulan oğlum, maç gidiyo lan...
Merak etme abi ikinci yarı maç bizim...
O senin başkanın var ya!
O senin başkanın var ya, o i..ne biliyorsun değil mi?..."
Neler neler...
Böyle bir durumda birilerini kelime oyunuyla aklamak zordur!
O nedenle kimi salağa yatıyor, kimi önceki yıllardan dem vuruyor, kimi de, "Şikeden yargılananlar için iç bir şey yapamadım, halbuki benden de yalakalık bekleniyor" düşüncesiyle Turgay Demir'e saldırıyor.
Bakmayın yok falan dediklerine, şikenin olduğunu sizden, benden iyi biliyorlar...
Karineyi bırak karneye bak
Bilmedikleri konu bu işin içinden nasıl çıkacakları?
O çaresizlikle, hukukun 'h'sinden anlamayanlar dahi kulaktan dolma bilgilerle hukuk diyorlar, masumiyet karinesi diyorlar.
Yerim sizin karinenizi ben! Karineyi bırakın, karnelelere bakın cengaverler!
Futbol karnelerine!
Bakın bakalım kim futbol ahlakından sınıfı geçmiş, kim çakmış!
Ne işiniz var sizin yargıyla, hakim misiniz, yoksa savcı mı? "Avukat mısınız?" diye boş yere sormuyorum çünkü yıllardır gazetecilik adı altında birilerinin avukatlığına soyunduğunuzu bilmeyen yok.
Biz hep işin futbol tarafındaydık çok şükür hâlâ oradayız...
Siz ise nasıl olduysa birden bire, spor akademisinden hukuk fakültesine yatay geçiş yaptınız!
Utanmasanız futbol topunun içine hava yerine kanun maddelerini dolduralım falan diyeceksiniz.
Ne de olsa işinize geliyor futbol topunu genel yargıya havale etmek... Çünkü orada işler yavaş yürüyor... Ne kadar geç olursa, sizin için o kadar iyi...
Belki unutulur diye ümit
Herkes aptal bir tek siz akıllısınız öyle mi?..
Kusura bakmayın sevgili okurlar, "Edepsize kusurunu söylemezsen, kabahatini marifet zanneder" derler.
O nedenle ben de hadlerini bilmeyenlere an itibariyle bildirmeye karar verdim.
Üç-beş gözü dönmüş fanatiğe şirin görünmek için bana fiske vuran, evvel Allah yumruk manyağı olur.
Onların her türlü foyalarını ortaya dökmek bundan sonra benim asli görevimdir.
Adım gibi eminim ki dertleri zaman kazanmak... Gargaraya getirip unutturmak!.
Bizim işimiz de hatırlatmak. Sürekli hatırlatmak.
Toplumsal hafızayı diri tutmak.
Şaibeyi savunmak zor
O nedenle işleri zor, bu arkadaşların.
Kaldı ki zaten unutulacak gibi değil bu tapeler.
Eğer onların yerinde olsaydım ve tapelerdeki konuşmaları savunmak zorunda kalsaydım (Allah korusun), değil çocuğumun yüzüne bakmak, aynaya bile bakamazdım. Yüzüm kızarırdı, utancımdan yerin dibine girerdim. Yıllar sonra o yazıyı okuyan bugünün çocuklarının benim hakkımda neler düşüneceğini düşünürdüm; şikeyi savunan adam!!!
Kimse için kolay değil bunca şaibeyi, çirkinliği savunmak. Ne kadar yalaka olursa olsun bir insanın yazabilecekleri maalesef (!) sınırlı.
Taktik değiştirip, temiz futbolu, ahlaklı sporcuyu, hakkaniyetli mücadeleyi savunanlara saldırmaları bundan.
Hiç değilse birkaç gözü dönmüş fanatiğin takdirini kazanmak istiyorlar.
Hesapları bu.
Tapeleri görmezden geliyorlar, salağa yatıyorlar. Noter onaylı şikeyi görseler yine kabul etmezler, noterin hile yaptığını falan söylerler.
Çünkü gözleri kör olacak kadar bağlanmışlar renklere ve de bazı kişilere.
Heykel dikilirse açılışına ilk bunlar gider.
Şikenin resmini yapabilir misin
Sanatçıdır hepsi!
O nedenle hepsine birden sormak istiyorum, ey sanatçı arkadaşlar bana şikenin resmini yapabilir misiniz, ama kolayına kaçmadan şöyle!
Not: Ben bir temiz futbol dilencisiyim... İşsiz kalmayı göze alıp menajer oyunlarına karşı çıkan teknik adamlara... Namusuyla düdük çalan hakemlere... Şikeyi, teşviki, her türlü-hatırı, gönülü elinin tersiyle itip karnı aç olsa da formasını teriyle ıslatan futbolculara...
Temiz futbol izlemek için ekmeğinden kestiğini bilet parasına yatıran gerçek taraftara...
Mecbur kalırsam kırarım ama kalemimi asla satmamdiyen meslektaşlarıma...
Ve önemlisi melek kadar masum olan bu ülkedeki milyonlarca Beşiktaşlı, Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Trabzonsporlu çocuklara...
SÖZÜM VAR!..
Şikenin de, şikecilerin de peşlerini asla bırakmam...
Kavgaysa, evvel Allah herkesle kavgaya varım...
Hodri meydan!..
* * *
ŞİKELERİNİZİ NOTERE ONAYLATIN
Futbol ailesinden bir ricam var… Her kim ki şike yapacaksa lütfen noterden onaylatsın!.. Aksi halde biz yine derdimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz... Adamlar ne tape tanıyor, ne para alma görüntüsünü ipliyor, ne de başka bir şeyi... Ya itiraf olacak ya da noter tasdiki. Bizim federasyonu daha aşağısı kurtarmıyor!
* * *
OTEL PARASINI CEBİNİZDEN ÖDEYİN
Alınan bir karar yok, açıklama dediğin iki kelime; iddianameyi bekliyoruz! Üstelik tüm bunlar haftalar öncesinden belliydi.
Öyleyse ne diye böyle gösterişli bir basın toplantısı düzenlediniz? Federasyon binasında da aynı boş açıklamayı yapabilirdiniz.
Yoksa içi boş açıklamayı şaşaayla mı örtmeye çalıştınız?
Swissotel'deki toplantının parasını lütfen cebinizden ödeyin beyler, milletin parasıyla caka satmanın alemi yok.
* * *
KUSURA BAKMA  HASAN ABİ
Federasyonun kamu vicdanına ağır darbe vuran komik kararını duyunca rahmetli Hasan Doğan'la yaptığım röportajı hatırladım. Hasan abi, "Şike de var, mafya da. Mafyayı bitirdik, sıra şikeye geldi" demişti. Ardından Gökdeniz skandalı patlayınca da jet hızıyla olayın üzerine gidip büyük bir bahis vurgununu önlemişlerdi. Şu son skandal karar, onun da kemiklerini sızlatmıştır şüphesiz. Üzüldüğünü biliyorum Hasan abi… Yine de rahat uyu… Beni bilirsin, dünyaya sataşmayı severim. Ölmedik çok şükür.
Öyleyse şikecilerle savaşa devam!
* * *
BEŞİKTAŞ'I KURTARDIM DİYEN KİM?
Köşenin müdavimlerinden Sedat Saydan kardeşim uyardı, ben de tekrar dinleyince aynı kanıya vardım. O konuşmayı herkes bir kez daha izlesin. "Beşiktaş'ı kurtardım" diyen Güreli değil, Mehmet Ali Aydınlar. İyi izleyin. Dolayısıyla eğer ben yanılmıyorsam Aydınlar ciddi şekilde zan altındadır. Güreli sayesinde Beşiktaş'ı neden ve nasıl kurtardığını 70 milyona anlatmalıdır. Anlatmalı ve ikna etmelidir. Aksi halde biz kendisinin sürekli birilerini kurtarmaya çalıştığını düşüneceğiz haberi olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.