Mersin-Beşiktaş maçı haftanın en tempolu, en keyifli maçı oldu... Beşiktaş saldırdı, golü de erken buldu.
Mersin bu şoku üzerinden çabuk atarak karşılık verdi. Beşiktaş daha önce birinci bölgeden hızlı çıkarken artık bütün bölgelerden hızlı çıkmaya başladı. Tolga'nın golü yemesi büyük bir avantaj oldu aslında.
Belki de müdahalesinden dolayı penaltı yaptırıp, kırmızı kart görebilirdi.
Oğuzhan Özyakup'u dün ilk kez izleyen biri 'Bu nasıl futbolcu, uzaydan mı geldi' derdi. Oğuzhan, Zidane çalımları atıyor.
Oğuzhan zeki bir oyuncu" derdi.
Beşiktaş oyunun büyük bölümünde çok iyi futbol oynayarak farklı bir galibiyet aldı. Beşiktaş'ın ilk beş dakikasında dört tane girişimi vardı.
Oğuzhan'ın liderliğinde futbol resitali sundular..
Olcay'ın da olağanüstü performansı, Cenk'in de bitiriciliği vardı. Beşiktaş'ın bekleri 88. dakikada hâlâ gitmeye devam ettiler. Bu sıcakta beklerin bu kadar bindirmeleri de olağanüstüydü. Beşiktaş'ın attığı gollere bakın, minyatür kale maçlarda atılan gollere benziyor.
ALMAN PATENTLİLER
Birbirlerine alışık olmaları çok önemli.. Gökhan daha hazır değil ama öndeki oyuncuların müthiş formu farklı skoru getirdi. Şenol Güneş ofansif antrenör, Beşiktaş'ın da ofansif futbolcuları var... Bir de Beşiktaş'ın korkunç bir alışkanlığı var.
Quaresma da çıktıktan sonra öndeki oyuncuların hepsi Alman patentli... Büyük ihtimalle aralarında Türkçe konuşmuyorlardır.
GOMEZ BİLE ŞAŞIRMIŞTIR
Quaresma daha önceden çok farklı bir Beşiktaş'ta oynadı, şimdi çok farklı Beşiktaş'ta oynuyor...
Fayda sağlayabilir belki de hız kesebilir...
İnanın Gomez kenarda Beşiktaş'ın bu hızlı oyunu karşısında şaşırmıştır. Bilic'in kontrollü ama geçen sezonun ikinci yarının sonlarındaki kontrolsüz hücum oyunundan sonra Güneş'in hızlı hücumları çok daha etkili... Bilic'in hücumları dağınıktı.
DARBELİ GÜNEŞGökhan Töre tam anlamıyla hazır değil. Devreye girmediği halde Beşiktaş takımı beş attı, bir o kadar da kaçırdı... Bursa'da Volkan, Şener, Ozan; Trabzon'da Burak, Selçuk, Umut... Hep Şenol Güneş'in eserleri bunlar... Belli ki Oğuzhan'a da eli değmiş hocanın... Oyuncusuna güven vermiş, Oğuzhan da bu güveni almış... Coşkulu, öne doğru oynamaya çalışan, taraftarını mutlu eden dolu dolu bir Beşiktaş izledik. Şenol Güneş'in takımı sonuca daha iyi gidiyor.
Darbeli... Yani işi bitirici hamleleri yapmakta üstlerine yok. Geçen yıldan en büyük farkı da bence bu.